Home / İslam (page 9)

İslam

İslam haberleri

DİN KARDEŞİNE GIYABINDA YAPILAN DUA

Ebud-Derda’nın (radıyallâhü anh) damadı Safvan bin Abdullah anlattı: Bir gün kayın validem Ümmüd-Derda’nın (radıyallâhü anhâ) yanına gitmiştim. Ebud-Derda evde yoktu. Bana: “Bu sene hacca gidecek misin?” diye sordu. Ben: “Evet” dedim. “Allâhü Teâlâ’ya bizim için hayırla dua et. Muhakkak ben Peygamber Efendimizden (s.a.v.) şöyle işittim: “Bir kimsenin din kardeşine gıyabında …

Devamı... »

SIRRI SAKLAYAN MURADINA ERER

Hazret-i Ali (kerremallâhü vecheh) buyurdu: “Sırrın senin esirindir. Onu söylediğinde sen onun esiri olursun.” Hazret-i Muaviye (radıyallâhü anh): Sırrımı her kime söylediysem muhakkak uzun pişmanlıklar çekmişimdir. Onu kalbime gömdüğümde hep bana yücelik ve iyilik kazandırmıştır” buyurdu. Hazret-i Muaviye’ye (r.a.): “Sırrını -vezirin ve en büyük müsteşarın- Amr bin As’a da söylemez …

Devamı... »

PEYGAMBERLER KABİRLERİNDE DİRİDİRLER

Peygamberler Aleyhimüsselam vefatlarından sonra ruhları kendilerine iade olunur. Onlar şehitler gibi Hak Teâlâ katında diridirler. Hadis-i şerifte şöyle buyuruldu: “Muhakkak peygamberler kabirlerinde kırk günden fazla bırakılmazlar. Lâkin onlar sura üfürülünceye kadar Hak Teâlâ huzurunda namaz kılarlar.” İmam Beyhakî buyurdu ki: Bu takdirce onlar diğer diriler gibi olurlar, Allâhü Teâlâ’nın onları …

Devamı... »

EN HAYIRLI ŞİFA KUR’AN’DIR

Faydası Kur’ân-ı Kerim’den daha büyük ve şifası daha çok bir kitap semadan indirilmedi. Kur’ân-ı Kerim, hastalıklara deva, kalplere ciladır. Allâme Fahruddin-i Razi merhum “Biz de Kur’ân’dan peyderpey öylesini indiririz ki mü’minler için şifa ve rahmettir…” meâlindeki İsrâ suresinin 82. Ayet-i celilesinin tefsirinde der ki: Kur’ân-ı Kerim’de, fasid (bozuk) itikadlar, kötü …

Devamı... »

MUHARREM AYI

Muharrem ayı, Hicrî senenin birinci ayıdır. Bu yıl, 21 Eylül Perşembe Günü başlamaktadır. Bu ayın ilk gecesi, akşam ile yatsı arasında Allâhü Teâlâ’nın rızası için iki rekat namaz kılınır. Namaza şöyle niyet edilir: “Yâ Rabbi, bizi yetiştirmiş olduğun bu seneyi hakkımızda mübârek kılman, aff-ı ilâhîne, feyz-i ilâhîne mazhar kılman, dünyevî …

Devamı... »

SÜNNET-İ SENİYYEYE UYMANIN EHEMMİYETİ

Resulullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Kim sünnetimi muhafaza ederse (devamlı sünnetime uyarsa) Allâhü Teâlâ ona dört haslet ikram eder: İyi kimselerin kalbinde ona karşı muhabbet verir. Kötü kimselerin kalbine onun heybet ve korkusunu koyar. Rızkını genişletir. Dîninde sağlam ve güvenilir olur.” (Rûhu’l-Beyan) Ashâb-ı Kirâm aleyhimü’r-rıdvân, Resûlullâh Efendimizin (s.a.v.) sünnetleri ile amel …

Devamı... »

KUR’AN-I KERİM’İ ÖĞRENİP OKUMAK VE DİNLEMEK

Her Müslümanın namazı cAiz olacak kadar Kur’ân-ı Kerim’den ezberlemesi farz-ı ayındır. Fatiha sûresiyle diğer bir sureyi ezberlemek de vaciptir ve bununla farz da yerine getirilmiş olur. Kur’ân-ı Mübin’in diğer kısımlarını ezberlemek de Müslümanlar için bir farz-ı kifayedir. Kur’ân-ı Kerîm’i namaz dışında yüzünden bakarak okumak, ezber okumaktan efdaldir. Çünkü bu takdirde …

Devamı... »

FIKIH İLMİNİN EHEMMİYYETİ

Büyük Hanefi Fakihlerinden Şemsül-Eimme Serahsi (rahmetullâhi aleyh) der ki: Muhakkak Allahü Teâlâ’ya imandan sonra farzların en kuvvetlisi ilim tahsil etmektir. Nitekim Aleyhisselâtü Vesselâm Efendimiz buyurmuşlardır ki: “İlm(-i hal) öğrenmek her Müslüman erkek ve kadına farzdır.” “Muhakkak peygamberler aleyhimüsselam altın ve gümüş miras bırakmadılar. Onlar ancak ilmi miras bıraktılar. Kim ondan …

Devamı... »

BELA VE MUSİBETLER, GÜNAHLARA KEFFARETTİR

Bir kimseye Allâhü Teâlâ’dan bir nimet ulaşınca şükretmeli, kendisini ona ehil görmemeli, bu nimetin sırf Allâh’ın ihsanı olduğunu bilmelidir. Başına bir musibet geldiğinde de ona sabretmeli, Allâhü Teâlâ’nın kaza ve takdirine razı ve teslim olmalıdır. Zira mümin, başına gelen musibet ve belâlar sebebiyle Cenâb-ı Hakk’ın mağfiretine nail olur. Yahudilerden bir …

Devamı... »

EN BÜYÜK CÖMERTLİK: İSAR

Ebu Hafs (radıyallâhü anh) “İsar, din kardeşinin dünya ve ahiret işlerindeki arzularını kendi arzu ve isteklerine tercih etmendir.” buyurmuştur. Her devirde içinde hem cömertlerin, hem de cimrilerin bulunduğu bir topluluk bulunmuştur. Fakat Medine’ye hicret eden kardeşlerine mallarıyla, mülkleriyle ve her türlü varlıklarıyla yardım eden Ensar topluluğu müstesnadır. Çünkü onların tamamı …

Devamı... »