İslam Haberleri | Hatay Haber, Hatay Haberleri https://www.hatayinnabzi.com Hatayın Nabzı Thu, 20 Aug 2020 05:57:28 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 Muharrem Ayı https://www.hatayinnabzi.com/muharrem-ayi-2/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=muharrem-ayi-2 https://www.hatayinnabzi.com/muharrem-ayi-2/#respond Thu, 20 Aug 2020 05:57:22 +0000 https://www.hatayinnabzi.com/?p=5727 Muharrem ayı, tarih boyunca insanlık için dönüm noktaları sayılabilecek önemli olayların yer aldığı bir aydır. Muharrem ayı bu sene 20 Ağustos Perşembe Hicri Yılbaşı ile başladı. Allahü teâlâ, birçok duaları Aşûre günü kabul etmiştir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Aşure günü Nuh aleyhisselamın gemisi, Cudi dağına indirildi. O gün Nuh ve yanındakiler, Allahü teâlâya şükür için …

The post Muharrem Ayı first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
Muharrem ayı, tarih boyunca insanlık için dönüm noktaları sayılabilecek önemli olayların yer aldığı bir aydır. Muharrem ayı bu sene 20 Ağustos Perşembe Hicri Yılbaşı ile başladı.

Allahü teâlâ, birçok duaları Aşûre günü kabul etmiştir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Aşure günü Nuh aleyhisselamın gemisi, Cudi dağına indirildi. O gün Nuh ve yanındakiler, Allahü teâlâya şükür için oruçlu idiler. Hayvanlar da hiç birşey yememişti. Allahü teâlâ denizi, beni İsrail için, aşure günü yardı. Yine Aşure günü Allahü teâlâ Adem aleyhisselamın ve Yunus aleyhisselamın kavminin tevbesini kabul etti. İbrahim aleyhisselam da o gün doğdu.) [Taberani]

Muharrem ayı, içerisinde müstesna günlerden biri olan aşure gününü de barındırır. Aşure, muharrem ayının onuncu günüdür. İsmini Arapça on manasına gelen “aşera” kelimesinden almıştır. Dilimizde, bugün pişirilip dağıtılan tatlıya ad olarak “aşure” şeklinde telaffuzu yaygındır. Tarihte bugün, insanlık ve İslam tarihi açısından önem taşıyan bazı olaylar meydana gelmiştir. Rivayetlere göre Hz. İbrahim aşure günü dünyaya gelmiş, Hz. Musa ve kavmi Firavun’un zulmünden bugünde kurtulmuş, Hz. Nuh’un gemisi Cûdi dağına aşure günü oturmuştur… Bu özellikleri bakımından aşure bir sevinç, mutluluk ve kutlama günüdür. Nitekim Hz. Aişe’den nakledilen bir rivayette, cahiliye döneminde Kureyşlilerin aşure gününü kutladıklarından; Kâbe’nin örtüsünü değiştirip oruç tuttuklarından bahsedilmektedir. (Müsned, VI, 244.)..

Peygamberimiz Muharrem ayının 9–10. veya 10–11. günlerinde oruç tutmayı tavsiye etmiştir. Ancak Muharrem ayının sadece 10. gününü oruçlu geçirmek mekruhtur.

Yalnızca Aşure günü oruç tutulması Yahudilere benzeme endişesi ile mekruh görülmüş, Muharrem ayının 10. günü ile birlikte 9. veya 11. günününü de oruçlu geçirmek tavsiye edilmiştir. Peygamberimiz (s.a.s.) Muharrem ayının sadece 10. günü oruç tutmamıştır (Tirmizî, “Savm”, 50) ve “Muharremin 9. ve 10. günü oruç tutunuz. Yahudilere muhalefet ediniz” buyurmuştur.

Hz. Muhammed (S.A.V) Muharrem ayı orucuyla ilgili şöyle buyurmuştur;

“Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah’ın değer verdiği ay olan Muharrem ayında tutulan aşure orucudur…” (Müslim, “Sıyâm”, 202)

“Aşure günü orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım.” (Tirmizî, “Savm”, 48)

Hazreti Aişe (r.ah) İslâm öncesinde, Mekke halkının oruç tutmakta olduğu aşure gününde peygamberimizin de oruç tuttuğunu bildirmekte… Allah Rasulü Medine’ye hicret ettikten sonra da bu orucu tutmuş ve müminlere de onuncu günü ile birlikte, bir gün öncesi veya sonrası ile oruçlu olmalarını tavsiye etmiş… (Ahmed b. Hanbel, VI, 244)

* Muharrem ayı ve Aşûre günü oruç tutmak sünnettir.

* Sıla-i rahim yapmalı. Yani salih akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya çeşitli yardım ile gönüllerini almalı.

* Sadaka vermek sünnettir, ibadettir. Hadis-i şerifte, (Aşûre günü, zerre kadar sadaka veren, Uhud Dağı kadar sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir’a)

* Çok selam vermeli. Hadis-i şerifte, (Aşûre günü on Müslümana selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir’a)

* Çoluk çocuğunu sevindirmeli! Hadis-i şerifte, (Aşûre günü, aile efradının nafakasını geniş tutanın, bütün yıl nafakası geniş olur) buyuruldu. (Beyhekî)

* Gusletmeli. Hadis-i şerifte, (Aşûre günü gusleden mümin, günahlardan temizlenir) buyuruldu. (Şir’a) [Bu sevaplar, itikadı düzgün olan, namaz kılan ve haramlardan kaçan mümin içindir. Bunlara riayet etmeyen kimse, Aşure günü, bir değil, defalarca gusletse, günahları affolmaz.]

* İlim öğrenmeli! Hadis-i şerifte, (Aşure günü, ilim öğrenilen veya Allahü teâlâyı zikredilen bir yerde, biraz oturan, Cennete girer) buyuruldu. Bu gece ilim olarak, ehl-i sünnete uygun bir kitap, okumalıdır. Ayrıca Kur’an-ı kerim okumalı, kazası olan kaza namazı kılmalı. (Şir’a)

Hicri yılbaşınızı tebrik ediyorum. Muharrem Ayı’nın salgın virüsten kurtulmamıza vesile olmasını diliyorum.

Kalın sağlıcakla…

The post Muharrem Ayı first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
https://www.hatayinnabzi.com/muharrem-ayi-2/feed/ 0
İman Esasları https://www.hatayinnabzi.com/iman-esaslari/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=iman-esaslari https://www.hatayinnabzi.com/iman-esaslari/#respond Tue, 14 Jul 2020 18:59:53 +0000 https://www.hatayinnabzi.com/?p=5268 İslâm dininin iman esasları ilmihal kitaplarında amentü terimiyle ifade edilir. Arapça âmene fiilinin birinci tekil şahsı olan amentü, “inandım” demektir. Terim olarak, iman esaslarını kısa ve öz olarak ihtiva eden metni ifade etmek için kullanılır. Âmentünün metni şudur: “Âmentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî ve rusülihî ve’l-yevmi’l-âhiri ve bi’l-kaderi hayrihî ve şerrihî minallâhi teâlâ ve’l-ba‘sü …

The post İman Esasları first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
İslâm dininin iman esasları ilmihal kitaplarında amentü terimiyle ifade edilir. Arapça âmene fiilinin birinci tekil şahsı olan amentü, “inandım” demektir. Terim olarak, iman esaslarını kısa ve öz olarak ihtiva eden metni ifade etmek için kullanılır. Âmentünün metni şudur: “Âmentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî ve rusülihî ve’l-yevmi’l-âhiri ve bi’l-kaderi hayrihî ve şerrihî minallâhi teâlâ ve’l-ba‘sü ba‘de’l-mevti hakkun. Eşhedü enlâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne muhammeden abduhû ve rasûlüh” (Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inandım. Öldükten sonra diriliş haktır. Allah’tan başka ilâh olmadığına, Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şahitlik ederim).

Amentüde belirtilen esasların hepsi Kur’an’da çeşitli ifadelerle yer almıştır: “…Asıl iyi olan kimse, Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaba, peygamberlere inanan…dır” (el-Bakara 2/177), “Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve âhiret gününü inkâr ederse, şüphesiz derin bir sapıklığa sapmıştır” (en-Nisâ 4/136) mealindeki ayetlerde iman esasları Allah’a, meleklere, kitaplara, peygamberlere ve âhirete iman olmak üzere beş ilkede toplanmış, kader bunlar arasında zikredilmemiştir. Ancak bazı ayetlerde (er-Ra‘d 13/8; el-Hicr 15/21; el-Furkan 25/2; el-Kamer 54/49) her şeyin Allah’ın takdirine bağlı bulunduğuna dair ifadelerden hareketle âlimler hayrı ve şerri ile birlikte kadere inanmayı bir iman esası olarak zikretmişlerdir. Cibril hadisinin Müslim, Ebu Davut, Tirmizî ve İbn Mâce rivayetleri de kader konusunu bir iman esası olarak zikreder. Kader konusunun iman esaslarını belirten ayetlerde yer almayışı, Allah’ın ilim, irade, kudret ve tekvin sıfatlarının kapsamı içinde yer almasına bağlanmalıdır. Çünkü Allah’ın anılan sıfatlarına gereğince inanan, kadere de inanmış olmaktadır.

Amentüde yer alan esaslardan Allah’a iman ile kader ve kazaya iman konularında, vahiyle birlikte aklî-mantıkî açıklama ve ispatlar yapılabileceği, his ve tecrübeye dayalı bilgilerden yararlanılabileceği kabul edilmiş ise de, ahrete iman ve meleklere iman konularında bu mümkün görülmemiş, bu hususlarda sadece vahyin verdiği bilgilere güvenilebileceği belirtilmiştir.

Hayırlı günler…

The post İman Esasları first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
https://www.hatayinnabzi.com/iman-esaslari/feed/ 0
RESULULLAH EFENDİMİZİN ŞEFAATİ https://www.hatayinnabzi.com/resulullah-efendimizin-sefaati-2/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=resulullah-efendimizin-sefaati-2 https://www.hatayinnabzi.com/resulullah-efendimizin-sefaati-2/#respond Sun, 10 Dec 2017 16:09:57 +0000 http://www.hataytr.com/?p=4676 Büyük alimlerden Muhammed bin Harb el-Hilali (radıyallâhü anh) şöyle anlatmıştır: “Bir gün Medine-i Münevvere’ye gittim. Resulullah Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) kabr-i şeriflerini ziyaret ettim. Kabr-i şerifin hizasında otururken bir Arabi gelip o da Resulullâh’ı ziyaret etti. Sonra şöyle dedi: “Ey Resûllerin en şereflisi. Muhakkak Allâhü Teâlâ sana sadık ve dosdoğru Kitab’ı gönderdi ve buyurdu …

The post RESULULLAH EFENDİMİZİN ŞEFAATİ first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
Büyük alimlerden Muhammed bin Harb el-Hilali (radıyallâhü anh) şöyle anlatmıştır:

Bir gün Medine-i Münevvere’ye gittim. Resulullah Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) kabr-i şeriflerini ziyaret ettim. Kabr-i şerifin hizasında otururken bir Arabi gelip o da Resulullâh’ı ziyaret etti. Sonra şöyle dedi: “Ey Resûllerin en şereflisi. Muhakkak Allâhü Teâlâ sana sadık ve dosdoğru Kitab’ı gönderdi ve buyurdu ki (mealen): “Eğer onlar nefislerine zulmettikleri zaman sana gelseler de günahlarına mağfiret dileseler ve peygamber de kendileri için istiğfar ediverse idi elbette Allâhü Teâlâ’yı Tevvab ve Rahim (gadabından rahmetine dönücü ve çok merhametli) bulacaklardı.’ (Nisâ suresi, Ayet 64) İşte ben Allâhü Teâlâ’dan mağfiret ve günahlarım hakkında senin şefaatini talep ederek huzuruna geldim.” deyip ağladı ve şu manadaki şiiri söyledi:

Ey toprağa defnedilenlerin en hayırlısı,

Senin mübarek vücudunla bütün dağlar ve ovalar güzelleşti,

Senin medfun bulunduğun kabre şu nefsim feda olsun,

Ki o kabirdedir iffet, cömertlik ve kerem. …”

Arabi tekrar istiğfâr edip oradan ayrıldı. O sırada beni bir uyku kapladı. Resulullah’ı (sallallâhü aleyhi ve sellem) gördüm. Bana buyurdu ki:

O Arabi’ye yetiş ve Cenab-ı Hakk’ın onu benim şefaatimle mağfiret buyurduğunu müjdele.”

Hemen uyandım dışarıya çıkıp onu aradım, fakat bulamadım. (İmam Nevevi, El-Ezkar)

The post RESULULLAH EFENDİMİZİN ŞEFAATİ first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
https://www.hatayinnabzi.com/resulullah-efendimizin-sefaati-2/feed/ 0
İMAM-I AZAM HAZRETLERİNDEN HİKMETLER https://www.hatayinnabzi.com/imam-i-azam-hazretlerinden-hikmetler/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=imam-i-azam-hazretlerinden-hikmetler https://www.hatayinnabzi.com/imam-i-azam-hazretlerinden-hikmetler/#respond Sun, 10 Dec 2017 16:09:05 +0000 http://www.hataytr.com/?p=4674 Vaktinden evvel başa geçmek isteyen zelil olur. Her kimi, ilmi ve marifeti haram işlemekten alıkoymazsa dünya ve ahirette hüsran (ziyan)da kalır. Din ilmini dünyayı elde etmek maksadıyla tahsil eden (öğrenen) bereketinden mahrum olur ve ilmi kuvvetli olmayacağından insanlar onun ilminden çok istifade edemezler. İslam dinini muhafaza niyetiyle ilim tahsil edenlerde bereket ve kuvvet hâsıl olur. …

The post İMAM-I AZAM HAZRETLERİNDEN HİKMETLER first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
Vaktinden evvel başa geçmek isteyen zelil olur.

Her kimi, ilmi ve marifeti haram işlemekten alıkoymazsa dünya ve ahirette hüsran (ziyan)da kalır.

Din ilmini dünyayı elde etmek maksadıyla tahsil eden (öğrenen) bereketinden mahrum olur ve ilmi kuvvetli olmayacağından insanlar onun ilminden çok istifade edemezler.

İslam dinini muhafaza niyetiyle ilim tahsil edenlerde bereket ve kuvvet hâsıl olur. Onların ilminden istifade eden çok olur.

Kendi kadrini bilip itibarını gözeten kimse nazarında dünya değersizdir ve mihneti (sıkıntıları) ehemmiyetsizdir.

Sözünü kesene tekrar söz söyleme. Onda ilim ve edep öğrenmek arzusu ve muhabbeti olmadığını anla.

Mühim bir işi tetkik etmek istediğin zaman çok yemek yeme ki aklın zayıflamasın.

Halkta ayıplamaya lâyık şeyler görüyorum. Fakat nefse güvenilmez. Belki kendim de müptela olurum (o hatayı işlerim) diye kimsenin ayıbını söylemeye cesaret edemiyorum.

İmam-ı Azam (rah.), bir sabah namazından sonra birçok dini meseleye cevap vermekle meşgul oldular.

Bu vakit Cenab-ı Hakk’ı zikir ve hayırlı söz ile meşgul olma vakti değil midir?” denilince:

Bu helâldir ve şu haramdır, diye dinin hükümlerini beyan etmekten daha hayırlı söz var mıdır? İnsanlara (Ehl-i Sünnet) itikadını öğretiyor, günah ve haramlardan uzak durmalarını söylüyoruz. Bu da Allâhü Teâlâ’yı zikir değil midir? Azığı kalmayan yolcu yaşayamadığı gibi ilimsiz ibadet edenler de ibadetlerinin meyvesini, faydasını göremezler.”

İmam-ı Azam (rah.) bir gün bilmeden bir çocuğun ayağına bastı. Çocuk:

Yâ İmam, hakların alınacağı kıyamet gününden korkmaz mısın?” deyince İmam-ı Azam (rah.) hemen bayılıp düştü. Ayılınca: “Bir çocuğun sözü kalbinize niçin bu kadar tesir etti?” diye soruldu:

Bu çocuğa bu söz Allah tarafından telkin edildiğinden korktum.” buyurdu. (Mevahibür-Rahman)

The post İMAM-I AZAM HAZRETLERİNDEN HİKMETLER first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
https://www.hatayinnabzi.com/imam-i-azam-hazretlerinden-hikmetler/feed/ 0
ŞEYHULİSLAM MUSTAFA EFENDİ VE TEKKESİ https://www.hatayinnabzi.com/seyhulislam-mustafa-efendi-ve-tekkesi/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=seyhulislam-mustafa-efendi-ve-tekkesi https://www.hatayinnabzi.com/seyhulislam-mustafa-efendi-ve-tekkesi/#respond Sun, 10 Dec 2017 16:06:12 +0000 http://www.hataytr.com/?p=4671 Şeyhulislam Mustafa Efendi, Sultan İkinci Mustafa Han’ın hocası Şeyhulislam Feyzullah Efendi’nin ikinci oğludur. 1679 tarihinde İstanbul’da doğdu. 4 Mart 1745’de vefat etti. Vefâtına “Rıdvânullâhi aleyh” ibaresi tarih düşürüldü. Karaca Ahmed kabristanında medfundur. Babasından ve devrinin âlimlerinden ilim tahsil etti. Selanik Kadılığı, Anadolu Kazaskerliği ve Mekke Kadılığı vazifelerinde bulundu. 13 Nisan 1736 tarihinde Şeyhulislâm oldu ve …

The post ŞEYHULİSLAM MUSTAFA EFENDİ VE TEKKESİ first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
Şeyhulislam Mustafa Efendi, Sultan İkinci Mustafa Han’ın hocası Şeyhulislam Feyzullah Efendi’nin ikinci oğludur. 1679 tarihinde İstanbul’da doğdu. 4 Mart 1745’de vefat etti. Vefâtına “Rıdvânullâhi aleyh” ibaresi tarih düşürüldü. Karaca Ahmed kabristanında medfundur.

Babasından ve devrinin âlimlerinden ilim tahsil etti. Selanik Kadılığı, Anadolu Kazaskerliği ve Mekke Kadılığı vazifelerinde bulundu. 13 Nisan 1736 tarihinde Şeyhulislâm oldu ve hayatının sonuna kadar (9 sene) bu vazifede kaldı.

Mustafa Efendi, İranlıların Ehl-i Sünnet akidesine muhalif olan Caferiyye’nin beşinci mezhep olarak kabulünü teklif etmeleri üzerine toplanan meşveret meclislerinde bulundu ve Şia’yı şiddetle reddetti. Bu hâdiseler Osmanlı siyasi ve dini çevresini hayli meşgul etmiştir.

Hayatı boyunca topladığı kitaplarını Birinci Mahmut Han’ın Ayasofya Camii içinde kurduğu kütüphaneye bağışlamıştır.

Pek çok hayır eserleri bırakmış olan Mustafa Efendi’nin en büyük eserlerinden biri de İstanbul Eyüp Sultan’da Nişanca semti Baba Haydar mahallesindeki tekkesidir. Mustafa Efendi, Mekke Kadılığı sırasında Nakşibendî şeyhi Ahmet Efendi’ye intisap etmişti. Bu tekkeyi de Nakşibendî şeyhlerinden Tokatlı Hacı Musa Efendi için yaptırmıştır.

Uzun müddet metruk halde kalıp harabeye dönen tekke, 2008 tarihinde Boğaziçi İlim ve Kültür Vakfı tarafından aslına uygun olarak restore edilmiş ve ilim talebelerinin hizmetine tahsis edilmiştir.

The post ŞEYHULİSLAM MUSTAFA EFENDİ VE TEKKESİ first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
https://www.hatayinnabzi.com/seyhulislam-mustafa-efendi-ve-tekkesi/feed/ 0
HELAL KAZANMAK FARZDIR https://www.hatayinnabzi.com/helal-kazanmak-farzdir/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=helal-kazanmak-farzdir https://www.hatayinnabzi.com/helal-kazanmak-farzdir/#respond Sat, 09 Dec 2017 11:11:27 +0000 http://www.hataytr.com/?p=4662 İmam Ragıb Isfehani, Zeria isimli kitabında der ki: Dünyada çalışıp helâl kazanmak bir cihetten mübah sayılsa da diğer cihetten farzdır. Zira insanın kendisini tamamıyla ibadete verebilmesi, ancak zaruri ihtiyaçlarını giderdikten sonra mümkün olabilir. Bir vacibin yerine getirilmesi kendisine bağlı olan şey de vaciptir. İnsan, bütün ihtiyaçlarını kendi başına tedarik edemez, diğer insanlara da muhtaçtır. Öyle …

The post HELAL KAZANMAK FARZDIR first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
İmam Ragıb Isfehani, Zeria isimli kitabında der ki: Dünyada çalışıp helâl kazanmak bir cihetten mübah sayılsa da diğer cihetten farzdır. Zira insanın kendisini tamamıyla ibadete verebilmesi, ancak zaruri ihtiyaçlarını giderdikten sonra mümkün olabilir. Bir vacibin yerine getirilmesi kendisine bağlı olan şey de vaciptir.

İnsan, bütün ihtiyaçlarını kendi başına tedarik edemez, diğer insanlara da muhtaçtır. Öyle ise insanların kendisi için yorulmalarına karşılık kendisi de cemiyete faydalı bir iş ve sanat ile meşgul olmalıdır. Kim insanlardan istifade eder de onlara faydalı olmaz ise Allâhü Teâlâ’nın (mealen) “Allâh’ın rızasına uygun hayırlı amel ve takva üzerine yardımlaşınız…” (Maide suresi, Ayet 2) emrine uymamış olur.

Bu sebeple tembellik ederek meşru kazanç yollarını terk eden, insanlara faydalı bir ilim öğretmeyen ve Salih amelleri işlemeyenler zemmolunmuştur.

Cüneyd-i Bağdadi (k.s.) hazretleri buyurmuştur ki: “Allâhü Teâlâ tembel adamı sevmez. Zira tembellik edip hayırlı işlerden geri kalanlar insanlıktan sıyrılarak hayvanlar seviyesine düşmüş ve ölüler gibi olmuş demektir.”

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) tembellikten Allâhü Teâlâ’ya sığınır ve: “Allâhü Teâlâ, anlayışlı, uyanık ve gayretli kimseye rahmet eylesin” buyururlardı.

Bazı âlimler: “Rızık Allâhü Teâlâ’dandır, bir sebebe yapışarak onu elde etmek de kulun vazifesidir” demişlerdir. Nitekim Allâhü Teâlâ, büyük bir mucize olarak Hazret-i Meryem’e yaş hurmalardan yetecek kadarını vermiş, bununla birlikte ağacı sallamasını emredip: “Hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine taze hurmalar dökülsün.” (Meryem Suresi, Ayet 25) buyurmuştur. Cenâb-ı Hak dileseydi sallatmadan da hurmaları dökerdi. Lakin her şeyi bir sebebe bağlamıştır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), tevekkülün tembellik olmadığına ve sebeplere yapışmanın icap ettiğine işaret ederek: “Eğer siz Allâhü Teâlâ’ya hakkıyla tevekkül etmiş olsaydınız, kuşların rızıklandırıldığı gibi rızıklandırılırdınız -ki onlar kursakları boş olarak sabahlar, akşama doymuş olurlar.” buyurmuşlardır. Nitekim kuşlar dahi çalışma ve gayretleri ile rızıklandırılmaktadırlar. (Medhus-sayi ve zemmül-betaleti, İbn-i Kemal Paşa)

The post HELAL KAZANMAK FARZDIR first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
https://www.hatayinnabzi.com/helal-kazanmak-farzdir/feed/ 0
İNSANLAR HAKTAN NASIL UZAKLAŞIR? https://www.hatayinnabzi.com/insanlar-haktan-nasil-uzaklasir/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=insanlar-haktan-nasil-uzaklasir https://www.hatayinnabzi.com/insanlar-haktan-nasil-uzaklasir/#respond Sat, 09 Dec 2017 11:10:48 +0000 http://www.hataytr.com/?p=4660 İnsanların sahih akideden yani Ehl-i Sünnet itikadından saparak Allahü Teâlâ’dan uzak kalmalarının sebepleri; bidat ehlinin itikadını terk etmemek, nefsin hevasının (gayr-i meşru ve nihayetsiz arzularının) kalbe galip gelmesi yani nefsin, kalbi kendi arzuları istikametine çevirmesidir. Bazı imamlar dediler ki: “Az amellerine rağmen nice insanları sahih itikatları kurtarır. Ve çok amellerine rağmen bozuk itikatları nice insanları …

The post İNSANLAR HAKTAN NASIL UZAKLAŞIR? first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
İnsanların sahih akideden yani Ehl-i Sünnet itikadından saparak Allahü Teâlâ’dan uzak kalmalarının sebepleri; bidat ehlinin itikadını terk etmemek, nefsin hevasının (gayr-i meşru ve nihayetsiz arzularının) kalbe galip gelmesi yani nefsin, kalbi kendi arzuları istikametine çevirmesidir.

Bazı imamlar dediler ki:

Az amellerine rağmen nice insanları sahih itikatları kurtarır. Ve çok amellerine rağmen bozuk itikatları nice insanları helâk eder, cehenneme götürür.”

Makam, mal ve dünya sevgisi nefsin hevasındandır ve öldürücü bir zehirdir. Riyaset (baş olma) sevdası ve şöhret arzusu, kibire götürür ve dünyaya daldırır, dini ifsad eder. Tul-i emel (sonu gelmez dünya arzusu) ise, güzel amel işlemeye mani olarak Hak Teâlâ’nın yolundan alıkoyar. İyi bil ki insanlara ‘Yarın tevbe ederim’ dedirtmek için uğraşan şeytanın büyük bir ordusu vardır. Aşırı cimrilik ve kişinin kendini beğenmesi insanı helâk eden şeylerdendir.

Haram veya şüpheli gıdaları yemek kalbe zulmet doldurur, kalbi katılaştırır ve Allâhü Teâlâ’dan uzaklaştırır. İnsanın yiyip içtiklerinin helâl ve temiz olması ise, kalbi nurlandırır ve rikkatine (incelmesine) sebep olur ve Allâh’a yaklaştırır. Bu, tasavvuf yolunda pek büyük bir asıldır.

Ayet-i celilede -mealen-: “Ey iman edenler! Size kısmet ettiğimiz rızıkların temiz olanlarından yeyin ve Allâh’a şükreyleyin” (Bakara s., Ayet 172) buyurulmuştur. Buradaki “rızkın temizi” helâl olanıdır. Kişi midesine girene dikkat etmedikçe ibadetinden lezzet alamaz, gündüz ve gece kıldığı namazların faydasını göremez.

Kıyamet gününde sıratı en süratli geçecek kimse, takvalı olan, dünyada haramları ve haram şüphesi bulunan şeyleri terk edendir. Allâhü Teâlâ bir Hadis-i Kudsi’de buyuruyor ki: “Veraya riayet eden (şüphelilerden sakınanlara) azap etmekten haya ederim…”

Kişi kalbini masivadan (Allah’tan başka şeylerden) temizlemedikçe ibadetinin lezzetini alamaz. Hazret-i Osman (r.a.): “Eğer kişinin kalbi -nefsin ahlâk-ı zemimesinden- temizlenmiş olsa Kur’ân-ı Kerîm okumaya asla doymaz” buyurmuşlardır. Zira o kalp temiz olursa Allahü Teâlâ’yı müşahede  makamına yükselir. (Ravzatüt-Talibin ve Umdetüs-Salikin, İmam Gazali)

The post İNSANLAR HAKTAN NASIL UZAKLAŞIR? first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
https://www.hatayinnabzi.com/insanlar-haktan-nasil-uzaklasir/feed/ 0
DİN İLMİ ANCAK ALLAH RIZASI İÇİN ÖĞRENİLİR https://www.hatayinnabzi.com/din-ilmi-ancak-allah-rizasi-icin-ogrenilir/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=din-ilmi-ancak-allah-rizasi-icin-ogrenilir https://www.hatayinnabzi.com/din-ilmi-ancak-allah-rizasi-icin-ogrenilir/#respond Sat, 09 Dec 2017 11:05:06 +0000 http://www.hataytr.com/?p=4656 İmam Gazali (rh.) buyurdu ki: Ey oğul! Nice ilim müzakere ederek ve kitap okuyarak ihya ettiğin, uykudan mahrum kaldığın geceler vardır. Eğer bunda niyetin dünya menfaati, makam ve mevki elde etmek, akranlarına üstün gelmek ise dünya ve ahirette vay haline! Ahirette çok büyük felaket ve pişmanlıklar çekeceksin. Eğer ilim öğrenmekten maksadın Peygamber Efendimizin dinini ihya …

The post DİN İLMİ ANCAK ALLAH RIZASI İÇİN ÖĞRENİLİR first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
İmam Gazali (rh.) buyurdu ki:

Ey oğul! Nice ilim müzakere ederek ve kitap okuyarak ihya ettiğin, uykudan mahrum kaldığın geceler vardır. Eğer bunda niyetin dünya menfaati, makam ve mevki elde etmek, akranlarına üstün gelmek ise dünya ve ahirette vay haline! Ahirette çok büyük felaket ve pişmanlıklar çekeceksin.

Eğer ilim öğrenmekten maksadın Peygamber Efendimizin dinini ihya etmek, nefsinin ahlakını güzelleştirip, emmareliğini (yaratılışındaki kötülüğü emrediciliğini) kırmak olursa, sana dünya ve ahirette müjdeler olsun. Hem dini ihya etmiş, hem nefsinin ahlâkını güzelleştirmiş olursun. Bu amelin, seni hesapsız cennete ve Allâh’ın cemaline kavuşturur. Hem nefsini, hem başkalarını cehennemden kurtarırsın. Zira ilmiyle amel eden alimlere kıyamet gününde büyük şefaat hakkı verilecektir.

Allâhü Teâlâ’nın rızası için tahsil edilmeyen ilme harcanan vakit boşa geçmiştir. Bu yolda çekilen zahmetlerin hiçbir faydası görülmez. Böyle ilim, sahibini “Fena alimler yüzünden ümmetimin vay haline” Hadis-i şerifinde bildirilen kötü alimlerden yapar.

Hadis-i şerifte “Cahile bir defa veyl (yazık), alime iki defa” buyuruldu. ‘Veyl’ aynı zamanda cehennemde bir vadidir.

Resulullâh Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular:

Kim ilmi, alimlere üstünlük taslamak yahut sefihlerle (akılsızlarla) münakaşa etmek veya insanların kendisine alakasını çekmek için tahsil ederse Allâhü Teâlâ onu cehenneme atar.”

Cahillerin cehaletlerini artırdıkları ve müminlerin kalplerini katılaştırdıklarından dolayı kötü alimlerin azapları kat kat olur. (Hadimi, Eyyühel-Veled Şerhi)

Ne mutlu, Din İlmini öğrenenlere ve öğretenlere…

The post DİN İLMİ ANCAK ALLAH RIZASI İÇİN ÖĞRENİLİR first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
https://www.hatayinnabzi.com/din-ilmi-ancak-allah-rizasi-icin-ogrenilir/feed/ 0
BÜTÜN İBADETLERİN BAŞI NAMAZ https://www.hatayinnabzi.com/butun-ibadetlerin-basi-namaz/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=butun-ibadetlerin-basi-namaz https://www.hatayinnabzi.com/butun-ibadetlerin-basi-namaz/#respond Sat, 09 Dec 2017 11:03:03 +0000 http://www.hataytr.com/?p=4654 Allahü Teâlâ (meâlen) “O iman etmiş olan kullarıma söyle: Namazı kılsınlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz (mal vesair) şeylerden gizli ve açık infak etsin (versin)ler. Öyle bir gün gelmeden evvel ki onda ne alım satım var, ne dostluk.” (İbrahim suresi, Ayet 31) buyurmaktadır. Namaz: Ruhun, bedenin, sabır ve vakarın, ruhî ve bedenî her vazifenin, dünya …

The post BÜTÜN İBADETLERİN BAŞI NAMAZ first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
Allahü Teâlâ (meâlen) “O iman etmiş olan kullarıma söyle: Namazı kılsınlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz (mal vesair) şeylerden gizli ve açık infak etsin (versin)ler. Öyle bir gün gelmeden evvel ki onda ne alım satım var, ne dostluk.” (İbrahim suresi, Ayet 31) buyurmaktadır.

Namaz: Ruhun, bedenin, sabır ve vakarın, ruhî ve bedenî her vazifenin, dünya ve ahirette her kemalin esası, temelidir

Namaz: Ferdî ve içtimai her fazileti haiz olup ümmet teşkilatının en. birinci ve en esaslı tezahürüdür.

Namaz: İmanın en büyük alameti, bütün ibadet ve amelin başı, müminlerin miracıdır.

Namaz: Zikri ve şükrü içine alan bir ibadet olduğu için ilahi yardımın en büyük ve en yakın elde edilme yoludur. Masivadan (Allah’tan başka her şeyden) namazla çıkılır, elemler, kederler silinir. Bunun içindir ki Peygamber Efendimiz Aleyhissâlatü vesselam: “Gözümün nûru namazda kılındı” buyurmuş, en büyük zevk ve sürurunun namazda hasıl olduğunu göstermiştir.

Namazdan gafil olan ve başka şeylere koşan çocuklar ve cahiller, namazı bir külfet sayarak ancak bir zorlama ile kılarlar ve başları dara gelmeden Allâh’a dua ve ibadet etmezler. Arifler ise bunu büyük bir zevk ve mirac bilirler. Nitekim Peygamber Efendimiz Aleyhissâlatü ves-selam: “Namaz müminin miracıdır” buyurmuştur.

Allah, namazlarımızı kabul eylesin.

The post BÜTÜN İBADETLERİN BAŞI NAMAZ first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
https://www.hatayinnabzi.com/butun-ibadetlerin-basi-namaz/feed/ 0
HAYATTAKİLERİN HEDİYELERİ ÖLÜLERE ULAŞIR https://www.hatayinnabzi.com/hayattakilerin-hediyeleri-olulere-ulasir/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=hayattakilerin-hediyeleri-olulere-ulasir https://www.hatayinnabzi.com/hayattakilerin-hediyeleri-olulere-ulasir/#respond Sat, 09 Dec 2017 11:01:26 +0000 http://www.hataytr.com/?p=4651 Bir müminin, namaz, oruç, hac, sadaka ve Kur’ân-ı Kerim okumak gibi hayırlı amellerin sevabını başkasına bağışlaması caizdir. Nitekim Sahih-i Buhari ve Sahih-i Müslim’de rivayet olunduğuna göre: “Resulullah Efendimiz (s.a.v.) biri kendisi, diğeri de ümmeti namına olmak üzere büyük boynuzlu ve çok güzel iki koç kurban etmişlerdir” Yani bir kurbanın sevabını ümmetine bağışlamışlardır. Resulullah Efendimiz (s.a.v.) …

The post HAYATTAKİLERİN HEDİYELERİ ÖLÜLERE ULAŞIR first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
Bir müminin, namaz, oruç, hac, sadaka ve Kur’ân-ı Kerim okumak gibi hayırlı amellerin sevabını başkasına bağışlaması caizdir. Nitekim Sahih-i Buhari ve Sahih-i Müslim’de rivayet olunduğuna göre: “Resulullah Efendimiz (s.a.v.) biri kendisi, diğeri de ümmeti namına olmak üzere büyük boynuzlu ve çok güzel iki koç kurban etmişlerdir” Yani bir kurbanın sevabını ümmetine bağışlamışlardır.

Resulullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “Ölü, kabrinde boğulmakta olan kimse gibidir; oğlundan yahut kardeşinden yahut bir dostundan gelecek bir duayı bekler durur. Kendisine bir dua ulaştığında bu ona dünya ve içindekilerden daha sevgili olur.”

Resulullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “Bir kimse kabristandan geçip de Kul hüvallâhü ehad suresini on bir defa okur, sonra onun sevabını oradaki ölülere bağışlarsa, bu kimseye (kabristandaki) ölüler adedince sevap verilir.” (Darekutni)

Ebu Hüreyre (radıyallâhü anh) buyurdu: Bir adam ölür geride bir evlat bırakır. (Kabirde) onun derecesi yükseltilir Adam: Yâ Rabbi, bu neredendir, diye sorar. “Evladının senin için ettiği istiğfardandır” buyurulur. Bundan müminlere olan istiğfarların faide verdiği anlaşılır.

Muhacirler ve Ensar’dan sonra gelen müminler, derler ki: ‘Ey Rabbimiz! Bizlere ve önden iman ile bizi geçmiş olan kardeşlerimize mağfiret buyur (bağışla)” (Haşir s., 10.) Ayet-i celilesi duanın fayda verdiğine delildir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kıyamet gününde, mahşerde ilk şefaat edecek ve şefaati ilk kabul edilecek olandır Müminlerin günahkarları, Resulullah’ın şefaatinden fayda göreceklerdir.

Alimlerimiz ittifak etmişlerdir ki: Bir mümin başına gelen hastalıklar ve sıkıntılar sebebiyle sevap kazanır. Hatta ayağına batan bir dikenden dolayı makamı bir derece yükseltilir, bir günahı silinir.

Hâsılı, işlediği amelin (hayır yahut şerrin) karşılığını aldıktan sonra, insana kendi çalışması ve kazancından başka dünyada ve ahirette nice rahmet ve ilahi ihsanlar verileceğinde şüphe yoktur.

Allah kabul eylesin. Kalın sağlıcakla…

The post HAYATTAKİLERİN HEDİYELERİ ÖLÜLERE ULAŞIR first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
https://www.hatayinnabzi.com/hayattakilerin-hediyeleri-olulere-ulasir/feed/ 0