Resulullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem), ahlâkın en güzeline sahip idi, en güzel amelleri işlerdi. Ümmetinin de onun sünnetine uyarak güzel ahlâk sahibi olması gerekir. Cenab-ı Hak, peygamberlerinden her birini bir vasıf ile medhetmiş ve Peygamberimize -mealen-: “İşte peygamberler, Allah’ın hidayetine eriştirdiği kimseler; sen de onların gittiği yoldan yürü…” (En‘âm …
Read More »Classic Layout
HIRS, DİNİ VE İNSANİYETİ BOZAR
Hırs hastalığı fazilet ve iyilikleri kökünden kazır, sahibini ibadetlerden alıkoyar. Şüphelilere ve haramlara düşmeye sebep olur. Hâlbuki kendini helâk edercesine çalışan haris, ona takdir edilen kısmeti üzerine Allahü Teâlâ’nın gadabından ve nefsinin zelil olmasından başka bir şey daha ilave edemez. Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurdular: “Çok çalışan haris kimse ile kanaatkâr …
Read More »HAZRET-İ ÖMER’İN OĞLUNA NASİHATİ
Hazret-i Ömer, oğlu Abdullah’a şöyle bir mektup yazdı: “Sana Allâhü Teâlâ’dan korkmanı tavsiye ediyorum. Kim Allah’tan korkarsa Allâhü Teâlâ onu korur. Kim Allâhü Teâlâ’ya tevekkül ederse Allâhü Teâlâ ona kafidir. Allâhü Teâlâ ihlasla ödünç verene; rızası için (zekat ve sadaka vererek, malını hayırda harcayarak) infakta bulunana mükâfatını verir. Nimetine karşı …
Read More »ARKADAŞLIĞA DAİR
Din kardeşliğinde ihlâs, ancak birbirine uymakla tamam, olur. Kardeşliğinde halis olmayanlar, münafıklardır. İhlâs demek, kardeşinin yanında ve gıyabında, kalpten ve dilden, gizli ve aşikar, tenhada ve halk içinde iken hep kardeşlik haklarına riayet etmek demektir. Bu hallerin birisinde ihtilâf ve tavrın değişmesi, kardeşlikte ikiyüzlülük olur. Arkadaşlığın hakkı ağırdır, ona ancak …
Read More »TESBİH DUASININ FAZİLETİ
Cennet-i Ala’nın ağaçları, nehirleri ve içinde bulunan ilâhî nimetlerin tamamı kulun dünyada işlediği salih amellerin neticesi ve meyvesidir. Resulullah (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimiz buyurdular ki: “Muhakkak cennet ağaçsızdır, senin ‘Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber’ sözün ona ağaç dikmendir.” Yine Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Kim Sübhânellâhil-azîm ve …
Read More »“HİÇ BİLENLERLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?”
İbn-i Abbas (radıyallâhü anhümâ) şöyle buyurmuştur: “(Cennette) İlim sahiplerinin derecesi diğer müminlerin derecesinden yedi yüz derece üstündür. Ve her iki derece arası beş yüz senelik mesafedir.” Zümer Suresinde (mealen): “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” buyrulmuştur. İlim ve ilim sahipleri hakkında nazil olan ayetler onların şan ve şerefini anlatmaya kafi …
Read More »MANEVİ HASTALIKLARA ÇARE ARAMALIDIR
İmam-ı Rabbani (kuddise sirruh) Hazretleri buyurdular: Kıymetli evladım. İnsanın vücudunda bir hastalık veya bir azasında ağrı olsa bunlardan kurtulmak için elinden gelen gayreti gösterir. Hâlbuki aynı kimse, kendisini ebedî ölüme götürecek ve sonsuz azaba duçar edecek olan kalp hastalığına yakalanmıştır ki bu Allâhü Teâlâ’dan başkasına bağlanmaktır. Fakat asla bu hastalıktan …
Read More »ALLAH’IN VARLIĞINA DELİL
Bir adam İmam Cafer-i Sadık Hazretlerine gelerek “Allâhü Teâlâ’nın varlığına delilin nedir?” dedi. Cafer-i Sadık Hazretleri o adama: “Sen hiç gemiye bindin mi?” diye sordu. Adam “Evet, bindim.” dedi. “Peki, şiddetli bir fırtınaya tutulup boğulma tehlikesi ile karşı karşıya kaldın mı?” “Evet.” “Peki, gemiden ve pusuladan ümidini kestin mi?” “Evet.” …
Read More »“TEENNİ RAHMAN’DAN, ACELE ŞEYTAN’DANDIR”
Bir işte acele etmeyip düşünerek hareket etmeye teenni denir. Teenninin zıttı acele etmek yani bir şeyi zamanından önce elde etmeğe çalışmaktır. Vakti gelen hayırlı bir iş için teenniye (yavaş davranmaya) gerek yoktur. Fakat henüz zamanı gelmeyen bir iş için acele eden pişman olur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde “Teenni …
Read More »II. MURAD HAN’IN VARNA ZAFERİ (1444)
Sultan II. Murat Han “Saltanat dedikleri ancak cihan kavgasıdır” deyip 1444 senesinde Osmanlı tahtından feragat etti ve yerine oğlu Mehmed Han’ı (Fatih) geçirdi. Kendisi de ibadet için Manisa’ya çekildi. Bu haber yayılınca kafir kralları “Müslümanların padişahı ihtiyarladı, yerine de henüz pek küçük yaştaki oğlunu getirdi, artık onlardan korkulmaz” diye haberleştiler. …
Read More »