Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, “Önümüzdeki dönem Suriyeli belediye başkanı da görülür. Önlem alınmazsa bu olur” dedi. Savaş, kendisinin de Cumhurbaşkanı adayı olabileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları üzerine konuşan Savaş, “Kılıçdaroğlu adaysa yanındayız, değilse beni de deftere yazın” dedi.
“SURİYELİ BELEDİYE BAŞKANI OLABİLİR”
Suriye’de iç savaşın başlamasıyla birlikte bölgenin ekonomik olarak da sarsıldığına dikkat çeken Lütfü Savaş, kendisinin Türkmen olduğu ve Suriye’de de Türkmen akrabalarının olduğunu söyledi.
Suriyelilerin doğum oranının Türklere oranla yüksek olduğunu kaydeden Lütfü Savaş, “Önümüzdeki dönem Suriyeli belediye başkanı da görülür” diye konuştu.
Savaş, şunları ifade etti:
“Suriyeliler Hatay’da 1556 civarında şirket kurdular. Bunun dışında 2019 seçimlerinde 13 bin Suriyeli oy kullanmıştı. 2 ay önce baktığımızda oy kullanabilecek Suriyeli sayısı 24 bin civarında olduğunu gördük. Sayın İçişleri Bakanımızın vermiş olduğu sayı 120 bin civarındaydı. Bunun beşte biri Hatay’da oy kullanacak ve muhtemelen seçime kadar da bu 30 bini bulacak. 30 bin az oy değil, biz ilk Sadullah beyle seçimde mücadele ederken 4 bin 900 oyla, sonraki seçimde 110 bin oyla kazandık. 4bin 900 oya baktığınızda büyük bir rakam değil, Oy kullanacak 30 bin kişi kimseyi tanımıyor, sadece iktidarı tanıyor. İktidar bizi getirdi onlara oy kullanırız gibi düşünceleri var. Bu nedenle rekabet konusunda bir tarafa avantaj, bir tarafa dezavantaj sağlıyor. Biz dezavantajlı konuma düşüyoruz. İktidar rakam verdiğim zaman beni mahkemeye veriyor ancak Hatay’da şu anda 450 bin civarında sığınmacı olduğu konuşuluyor. Biz belediye başkanları eğer tecrübeliyse verilen suya, atık suya ve çıkarılan çöpe bakarak sayıyı buluruz. Bunlara baktığımızda Hatay’da 450 binin çok üzerinde sığınmacı olduğunu söyleyebiliriz. Önümüzdeki dönem Suriyeli belediye başkanı da görülür. Önlem alınmazsa bu olur. Eskiden topla tüfekle yapılan savaşların şimdi ekonomik savaşlar, demografik yapının değiştirilmesi ile süren savaşlar ve vesayet savaşları olarak değiştiğini görüyoruz.”