“Matematik Profesörü tahtaya ‘çözülemeyen problemlere örnek olarak’ iki problem yazmıştı. Derse geç giren öğrenci, tahtadaki iki problemi çözülmesi gereken ödev zannetti. Hemen defterine yazdı. Biraz zorlansa da çözdü. Çözümünü Hocanın kürsüsüne bıraktı. Hoca o sırada meşguldü. Ders notlarıyla birlikte öğrencinin çözdüğü o iki problemin çözüm kâğıtlarını da odasına götürdü. Odasında …
Read More »TimeLine Layout
Ağustos, 2017
-
16 Ağustos
BU ÜLKE GÜÇLÜ OLURSA
Dünya mutlu olacaksa, Mazlum gülecekse, Zalim zulmedemeyecekse, Analar gülecekse, Babalar geleceğe güvenle bakacaksa, Kurtla kuzu dost olacaksa, Düşmanlar bayram etmeyecekse, Dostluklar kötülükleri boğacaksa, Vefa gönüllerde yaşayacaksa, Adamların kıymeti bilinecekse, Namuslular çakallara boyun eğmeyecekse, Geleceğimiz ipotek altında olmayacaksa, Birilerinin emir eri olunmayacaksa, Gelecek huzurlu yaşanacaksa, Tüyü bitmemiş yetimin hakkı yenmeyecekse, Huzur …
Read More » -
16 Ağustos
AHDE VEFANIN MÜKÂFATI
İmam Yafi (rahimehullâh), salihlerden bir zattan nakletti: Mekke’de ikamet ettiğim sırada Yemenli bir zat yanıma gelip: “Sana bir hediye getirdim” dedi. Sonra yanındaki adama: “Haydi başından geçeni anlat!” dedi. O şöyle anlattı: “Yemen’in San‘a şehrinden hacca gitmek üzere çıktım. Hacıları uğurlamak için çıkan topluluktan bir zat bana: “Resulullah Efendimiz Hazretlerini …
Read More » -
16 Ağustos
ALLAH KULUN YALVARMASINI SEVER
Resulullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: Çok sıcak bir günde Allâhü Teâlâ dünya semasında ve yeryüzünde yaşayanlara iltifat ile hallerine nazar eder, söylediklerini işitir. Bir kul: “Lâ ilâhe illallâh! Bu ne sıcak bir gün! Allâhım, bizi cehennemin hararetinden kurtar” derse, Allâhü Teâlâ cehenneme buyurur ki: “Kullarımdan bir kulum benden kendisini senin …
Read More » -
16 Ağustos
HACCIN FAZİLETİ
Ensar’dan bir kişi ve Sakif kabilesinden bir kişi gelip Peygamber Efendimize (s.a.v.) selam verdiler: “Ya Resûlallah! Bazı şeyler sormaya geldik” dediler. Resulullah Efendimiz (s.a.v.): “Dilerseniz suallerinizin cevabını siz sormadan haber vereyim. Dilerseniz siz söyleyin” buyurunca “Bize bildir, Yâ Resûllallâh, imanımız artsın” dediler. -Ensar’dan olana- buyurdu ki: “Beytullah’ı ziyâret niyetiyle evinden …
Read More » -
16 Ağustos
ALLAHÜ TEALÂ’YA HAMD ETMENİN FAZİLETİ
Hamd, samimi olarak tazim ve sena (yüceltme ve medih) için söylenen sözdür. Elhamdülillâh; “Tazim ve senaya dair her türlü güzel söz, ezelden ebede Allâhü Teâlâ’ya mahsustur, ona lâyıktır.” demektir. Ezelden ebede bütün hamdlere: Arş-ı Ala meleklerinin, Kürsi’nin, göklerin, yerin tabakalarının ve sakinlerinin hamdleri dâhildir. Yine Adem Aleyhisselam’dan Peygamberimiz (s.a.v.)’e kadar …
Read More » -
16 Ağustos
HAZRET-İ EBÛ HAYSEME’NİN PİŞMANLIĞI
Ebu Hayseme (r.a.), Müslümanlığına ve doğruluğuna dil uzatılamayacak kişilerden idi. Hiçbir mazereti olmadığı halde, Tebük Seferi’nde orduya katılmamıştı. Peygamberimiz (s.a.v.) Medine’den Tebük’e doğru hareket ettikten günlerce sonra Ebu Hayseme, çok sıcak bir günde ev halkının yanına dönmüştü. İki hanımı vardı. Bostandaki çardaklarını su serpip serinletmiş, kendisi için soğuk su ve …
Read More » -
16 Ağustos
CENNETİN ANAHTARI
Resulullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “Bir kimse kalb ile tasdik ederek ‘Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah’ derse muhakkak Allâhü Teâlâ onu cehenneme haram kılar.” (Müttefekun aleyh) Ubade bin Sâmit (r.a.) buyurdu: Resulullah Efendimizin (s.a.v.) şöyle buyurduklarını işittim: “Her kim ‘Lâ ilâhe illallâh Muhammedün Resulullah’ diyerek Allah’tan başka ilah olmadığına ve …
Read More » -
16 Ağustos
EHL-İ SÜNNET VE CEMAAT’E TABİ OLMANIN LÜZÛMU
İmam-ı Rabbani Müceddid-i Elf-i Sani Hazretleri buyurdular: “Ey saadete muvaffak kılınmış evladım. Hepimize lazım olan, Ehl-i Sünnet vel-Cemaat âlimlerinin, Kitap ve Sünnet’ten lâyık olduğu şekilde anlayarak çıkardıkları hükümlerle itikadımızı tashih etmek (düzeltmek)tir. Ehl-i Sünnet büyüklerinin görüşlerine muvafık olmadığı müddetçe hiç birimizin görüşü muteber değildir. Görmez misin ki, her bidat ve …
Read More » -
16 Ağustos
MAL VE BEDEN İLE İBADET: HAC
Hacılarımız kutsal topraklara gitmeye başladılar. Hac, İslâm’ın beş esasından biridir. Hem mali, hem de bedenî bir ibadettir. Hicret’in dokuzuncu senesinde farz kılınmış ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Hz. Ebubekr’i (r.a.) hac emiri tayin etmişlerdir. Resulullah Efendimiz (s.a.v.) hac farizasını ertesi sene ifa buyurmuşlardır. Şartları kendinde bulunan kişiye ömründe bir kere haccetmek …
Read More »