Medine-i Münevvere’de bir Yahudi’nin kuyusu vardı, suyunu satardı. Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hazretleri:
“Rume kuyusunu kim satın alıp kendi kovası ile Müslümanların kovasını bir tutarsa (yani vakfederse), cennette ona bu kuyudan daha hayırlısı verilir.” buyurdular.
Hazret-i Osman (radıyallâhü anh) varıp pazarlık etti. Yahudi kuyunun hepsini satmadı. Hazret-i Osman (radıyallâhü anh) yarısını aldı. Nöbet usulüyle bir gün Hazret-i Osman’ın oldu, bir gün Yahudi’nin.
Hazret-i Osman (radıyallâhü anh) nöbetinde suyu sebil ettirdi; ücretsiz verdi. Yahudi parasıyla satardı. Müslümanlar da Hazret-i Osman’ın nöbeti geldiğinde iki günlük su alırlardı. Yahudi’nin nöbetinde asla uğramazlardı. Yahudi su satamayınca, “Ey Osman, hakkımın diğer yarısını da satıyorum.” dedi. Osman (radıyallâhü anh) Hazretleri satın aldı. Evvelki yarısını Yahudi’den 12 bin dirheme almıştı. İkinci yarısını sekiz bin dirheme aldı ve tamamını Müslümanlara vakfetti. (Menakıb-ı Çaryar-ı Güzin)