Recent Posts

HAZRET-İ EBÛ HAYSEME’NİN PİŞMANLIĞI

Ebu Hayseme (r.a.), Müslümanlığına ve doğruluğuna dil uzatılamayacak kişilerden idi. Hiçbir mazereti olmadığı halde, Tebük Seferi’nde orduya katılmamıştı. Peygamberimiz (s.a.v.) Medine’den Tebük’e doğru hareket ettikten günlerce sonra Ebu Hayseme, çok sıcak bir günde ev halkının yanına dönmüştü. İki hanımı vardı. Bostandaki çardaklarını su serpip serinletmiş, kendisi için soğuk su ve …

Haberi Oku

CENNETİN ANAHTARI

Resulullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “Bir kimse kalb ile tasdik ederek ‘Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah’ derse muhakkak Allâhü Teâlâ onu cehenneme haram kılar.” (Müttefekun aleyh) Ubade bin Sâmit (r.a.) buyurdu: Resulullah Efendimizin (s.a.v.) şöyle buyurduklarını işittim: “Her kim ‘Lâ ilâhe illallâh Muhammedün Resulullah’ diyerek Allah’tan başka ilah olmadığına ve …

Haberi Oku

EHL-İ SÜNNET VE CEMAAT’E TABİ OLMANIN LÜZÛMU

İmam-ı Rabbani Müceddid-i Elf-i Sani Hazretleri buyurdular: “Ey saadete muvaffak kılınmış evladım. Hepimize lazım olan, Ehl-i Sünnet vel-Cemaat âlimlerinin, Kitap ve Sünnet’ten lâyık olduğu şekilde anlayarak çıkardıkları hükümlerle itikadımızı tashih etmek (düzeltmek)tir. Ehl-i Sünnet büyüklerinin görüşlerine muvafık olmadığı müddetçe hiç birimizin görüşü muteber değildir. Görmez misin ki, her bidat ve …

Haberi Oku