Allahü Teâlâ (meâlen) “O iman etmiş olan kullarıma söyle: Namazı kılsınlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz (mal vesair) şeylerden gizli ve açık infak etsin (versin)ler. Öyle bir gün gelmeden evvel ki onda ne alım satım var, ne dostluk.” (İbrahim suresi, Ayet 31) buyurmaktadır.
Namaz: Ruhun, bedenin, sabır ve vakarın, ruhî ve bedenî her vazifenin, dünya ve ahirette her kemalin esası, temelidir
Namaz: Ferdî ve içtimai her fazileti haiz olup ümmet teşkilatının en. birinci ve en esaslı tezahürüdür.
Namaz: İmanın en büyük alameti, bütün ibadet ve amelin başı, müminlerin miracıdır.
Namaz: Zikri ve şükrü içine alan bir ibadet olduğu için ilahi yardımın en büyük ve en yakın elde edilme yoludur. Masivadan (Allah’tan başka her şeyden) namazla çıkılır, elemler, kederler silinir. Bunun içindir ki Peygamber Efendimiz Aleyhissâlatü vesselam: “Gözümün nûru namazda kılındı” buyurmuş, en büyük zevk ve sürurunun namazda hasıl olduğunu göstermiştir.
Namazdan gafil olan ve başka şeylere koşan çocuklar ve cahiller, namazı bir külfet sayarak ancak bir zorlama ile kılarlar ve başları dara gelmeden Allâh’a dua ve ibadet etmezler. Arifler ise bunu büyük bir zevk ve mirac bilirler. Nitekim Peygamber Efendimiz Aleyhissâlatü ves-selam: “Namaz müminin miracıdır” buyurmuştur.
Allah, namazlarımızı kabul eylesin.