Home / İslam / PEYGAMBERİMİZİN (S.A.V.) BÜYÜK MERHAMETİ

PEYGAMBERİMİZİN (S.A.V.) BÜYÜK MERHAMETİ

Spread the love

İslâm’ın garip devirlerinde adedi zaten az olan Müslümanlardan bazıları Kureyş müşriklerinin tazyikiyle yurdunu terk edip Habeşistan’a hicret etmiş, edemeyen zayıf Müslümanlar ise türlü türlü işkencelere uğramışlardı. Peygamber Efendimizi (s.a.v.) himaye eden amcası Ebu Talib de vefat edince Kureyş müşrikleri iyice azıtmıştı.

Bunun üzerine Resulullah (s.a.v), Mekke haricindeki kabileler arasında Dini yaymaya sürat vermek istedi ve Peygamberliğinin onuncu yılında, Şaban ayının bitmesine üç gece kala, yanına azatlı kölesi ve evlatlığı Zeyd bin Harise’yi (r.a.) alıp, Mekke’ye yaya yürüyüşle bir günlük mesafedeki Taif’e gitti. Orada bir ay kadar Sakiflileri İslâm’a ve imana davet etti. Sakif kabilesi eşrafından, yanına varıp konuşmadığı hiç kimse bırakmadı.

Taiflilerden hiç biri iman etmedi. Gençlerinin Müslüman olmalarından da korkarak Peygamberimiz Aleyhisselam’a: “Hemen yurdumuzdan çık, git!” dediler. Peygamberimizi (s.a.v.) çirkin bir şekilde reddettiler; aralarından birtakım akılsızları ve köleleri kışkırtarak türlü hakaret ettirdiler. Bir takımını da Peygamberimizin gideceği yolun iki yanına oturttular. Peygamberimiz (s.a.v.) onların aralarından geçerken, ayaklarına attıkları taşlarla yaraladılar. Peygamberimiz Aleyhisselam dayanamayarak yere oturdukça, zorla ayağa kaldırıp yaralı ayaklarına yeniden taş atarlar ve yürekler dayanmayan bu hâle gülüp eğlenirlerdi. Bu esnada yaralı başından kanlar akan Zeyd bin Harise (r.a.), Peygamber Efendimize kendi vücudunu siper ederdi. Taifliler, Peygamber Efendimizi (s.a.v.), akrabalarından Utbe ve Şeybe bin Rebia’nın bostanına kadar taşlayarak takip ettiler.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bunca cefa ve kötülüklerden sonra yine onlara karşı şefkati elden bırakmadılar. Ayaklarından akan kanlardan çok muzdarip bir halde iken dağlara memur olan melek: “İstersen Mekke ve Taif şehirlerinin her iki taraflarındaki dağları birbirine kavuşturup onları helâk edeyim” deyince: “Hayır, onların böyle helâk olmalarını istemem. Belki onların neslinden Allâhü Teâlâ’ya iman eden bir kavim çıkar” buyurmuşlardır.

About Süleyman GÖKSU

BU HABERİ OKUMAK İSTERMİSİNİZ?

Muharrem Ayı

Spread the love Muharrem ayı, tarih boyunca insanlık için dönüm noktaları sayılabilecek önemli olayların yer …

Bir yanıt yazın