Home / Süleyman GÖKSU (page 4)

Süleyman GÖKSU

MÜMİN, ANCAK ALLAH’A TEVEKKÜL EDER

Hatem-i Esam (rahimehullah) buyurdular: Tevekkül dört kısımdır: Halka, mala, kendi nefsine ve Cenab-ı Hakk’a tevekkül. Halka tevekkül eden: “Falan kişi hayatta olduğu müddetçe benim için korku ve sıkıntı yoktur.” der. Mala tevekkül eden: “Malım çok olduğu müddetçe bana hiçbir şey zarar veremez.” der. Kendi nefsine tevekkül eden: “Vücudum sıhhatli olduğu …

Devamı... »

HAZRET-İ OSMAN’IN RUME KUYUSUNU VAKFETMESİ

Medine-i Münevvere’de bir Yahudi’nin kuyusu vardı, suyunu satardı. Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hazretleri: “Rume kuyusunu kim satın alıp kendi kovası ile Müslümanların kovasını bir tutarsa (yani vakfederse), cennette ona bu kuyudan daha hayırlısı verilir.” buyurdular. Hazret-i Osman (radıyallâhü anh) varıp pazarlık etti. Yahudi kuyunun hepsini satmadı. Hazret-i Osman (radıyallâhü …

Devamı... »

TİRYAKİ HASAN PAŞA VE KANİJE MÜDAFAASI

Kanije, bugünkü adıyla Nagikanizsa, Macaristan’dadır. Osmanlılar tarafından 1600’de fethedilen kalede fetih timsali olarak hemen bir cami inşa edildi ve Osmanlı âdeti üzere ilk cuma namazı bu camide kılındı. Avusturyalılar 1601’de müttefik bir ordu ile gelip Kanije kalesini muhasara ettiler. Fakat zekâsı ve cesareti kadar harp sanatında da mahir olan Tiryaki …

Devamı... »

NAMAZ TADİL-İ ERKAN İLE TAMAM OLUR

İmam-ı Rabbani Müceddid-i Elf-i Sani Hazretleri buyurdular: “. Bu dünya amel işleme yeridir. Ceza ve mükâfat yeri de ahiret olunca dünyada Salih ameller işlemeye gayret etmek lazımdır. Amellerin en faziletlisi ve ibadetlerin en güzeli, namaz kılmaktır. Zira namaz dinin direği ve müminin miracıdır Rükünlerini, şartlarını, sünnet ve adabını layıkıyla yerine …

Devamı... »

İMAN EDİP ALLAH’TAN KORKANLARA BEREKET KAPILARI AÇILIR

Takva’nın üç mertebesi vardır: 1-    Şirkten temizlenerek ebedî azaptan korunmak. Fetih suresinin 26. Ayet-i celilesi buna işaret eder. 2-    Büyük küçük bütün günahlardan sakınmak. A‘râf suresinin 96. Ayet-i celilesi ile bildirilen takva budur. 3-    Kalbini Mevlâ’dan meşgul edecek her şeyi terk etmek. Âl-i İmran suresinin 102. Ayet-i celilesi ile emredilen …

Devamı... »

ALLAH’I ZİKİR VE İNFAK ETMEK

Münâfıkûn suresinin 9. ve 10. Ayetlerinde müminleri izzete erdirmek için iki şey emredilmiştir. Birisi Allâhü Teâlâ’yı zikretmek, diğeri de infak, yani malını Allâh’ın emrettiği ve razı olduğu yerlere harcamaktır. Bütün güzel ameller Allah sevgisiyle yapılan işlerdir. Bunların bir kısmı günahların mağfiretine (bağışlanmasına) vesiledir. Gece herkesin uyuduğu, gafil olduğu esnada kalkıp …

Devamı... »

ALLAHÜ TEALA KİMİ SEVER KİMİ SEVMEZ

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: Allahü Teâlâ üç kişiye buğz eder, onları sevmez; fakat onlardan üç kişiye daha çok buğzeder: Birincisi fasıklara; asi ve günahkarlara buğzeder, fakat yaşlı fasığa daha çok buğzeder. İkincisi cimrilere buğzeder, fakat zengin cimriye daha çok buğzeder. Üçüncüsü kibirlenenlere buğzeder, fakat kibirli fakire daha çok buğzeder. Allahü …

Devamı... »

ALLAH GÖRÜYOR ANNE

Hz. Ömer (r.a) halifeliği döneminde gece sokaklarda dolaşır, halkın emniyet ve huzurunu kontrol ederdi. Bir hastanın feryadını duysa durup ilgilenir, derdine çare olmaya çalışırdı. Bir çocuğun ağladığını işitse, sebebini sorar ve yardımına koşardı. Bu maksatla dolaşırken bir gece yarısı evin birinden bir ses duyar. Ana ile kız arasında geçen bir …

Devamı... »

MEDİNE-İ MÜNEVVERE’DE VEFAT EDENLER ŞEHİD GİBİDİR

Medine-i Münevvere’de vefat edenler için fi-sebilillâh (Allah yolunda) şehit olmuş gibi sevap verilir. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve selem) bir gün Baki’ Kabristanlığında iken bir adam gelip bir mezar kazıldığını görünce: “Şu kabre konulacak müminin yeri ne fenadır.” der. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem): “Sen ne fena söyledin!” buyurup …

Devamı... »

ZEYD BİN SABİT HAZRETLERİNİN FAZİLETİ

Zeyd bin Sabit (r.a.), vahiy katiplerindendir ve en uzun yaşayanlardandır. Peygamber Efendimiz zamanında Kur’ân-ı Kerim’i en güzel okuyan hafızlardandı. İbn-i Abbas (r.anhümâ) gibi büyük müfessirler kendisinden ilim almışlardır. Tebük harbinde Mâlik ibn-i Neccar oğullarının bayrağı, Umare ibn-i Hazm’ın elinde idi. Resûlullah (s.a.v.) sancağı ondan alıp Zeyd’e vermiş ve “Zeyd Kur’ân’ı …

Devamı... »