BAKKAL AMCA VE KART MAĞDURLARI

Herkesin eline bir kart verildi.
Bütçesine, gelirine bakılmadı.
Sonunda toplum cinnet krizine girdi.
Tatlar bozuldu, ayarlarımız zedelendi.
Bankalar, bakkal amca kadar insaflı olmadı.
Ödemeyenin ocağına incir ağacı dikildi.
Hesapsız harcamalar ne ev ne arsa ne de bağ bahçe bıraktı.
İnsanların gelecekleri ipotek altına alındı.
İnsanlar neden hep az gülüyor, diyenler ekonomik sıkıntıları göz ardı etmemelidir.
İcatlar sadece Köroğlu’nu değil bütün insanları tarumar etti.
Bizde makulü bulmada sıkıntı var.
Çözüm insanlara tasarrufu öğretmekte…
Peşin yaşamalı ve cebindekini harcamalı…
Kendisinin olmayan parayla sefa yapmamalı…
O karttan bu karta para taşımamalı…
Taşıma suyuyla değirmen dönmez.
Bankaların en çok sevdiği borcunu ödemeyen müşteri…
Kartlar, bu milletin ruh yapısını daha fazla bozmaması için nakitle yaşamayı öğrenmeli…
Sanaldan gerçeğe geçilmeli…
Peşin alışverişlerde maddi ve manevi kazançtasın.
Kartla yapılan alışverişlerde sanki başkası ödeyecekmiş gibi rahatsın.
Denemesi menfaatinize…
Denkleştirebilirsek bir ay peşin yaşayalım.
Göreceksiniz, yaşantımız yarı yarıya ucuzlayacaktır.
Yarınlar daha kötüye gitmemesi için bugünden tedbirler alınmalı…
Hesaplar kitaba uygun olmalı ve tasarruf baş tacı yapılmalı…
Ailede kart sayısının çokluğu canlı bombadır.
Güzel bir gelecek çok çalışmak ve tasarrufla mümkündür.
Herkes hesabını kendi yapmalıdır.
Bankaların verdiği kartlarla gününü gün edenleri kara kışlar beklemektedir.
Suçlu aramaya gerek yok.
Nerdesin bakkal amca?
Seni unuttuk, bol ışıklı AVM’ler bizi yuttu.
Ruhumuzu kararttı, huzurumuzu kaçırdı.
Bizleri yine mahalledeki bakkal amca görüyor.
Onda insaf ve merhamet var.
O, kimseyi aç ve açıkta bırakmadı.
Kimseni evine ve barkına göz dikmedi.
Artık bakkal amcayı gözlerimiz daha iyi görmektedir.