Son günlerde ülke gündemine yeniden bomba gibi düşen “Çocuk Gelinler” olgusu kamuoyunda şiddetli tartışmalara yol açıyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Sarı Zeybekler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Demet M. Akdoğan, dünyada yaklaşık olarak 700 milyon çocuk gelin olduğunu ve bu çocukların 15 yaşından daha küçük yaşlarda evlendirdiklerinin altını çizerken şunları söyledi :
“Dünyada 700 milyondan fazla çocuk gelin bulunmaktadır. Bu çocukların yaklaşık 250 milyonu 15 yaşın altında evlendirilmiştir. Dünyada çocuk evlilikleri en çok Güney Asya’da Bangladeş’te gerçekleşmektedir. Yüzde 42 oranıyla neredeyse dünyadaki çocuk gelinlerin yarısı bu ülkededir. Hindistan ise 15 yaş altındaki evliliklerde dünya birincisidir.
Türkiye’de de çocuk gelin evliliklerine kırsal bölgelerde daha fazla rastlanılmaktadır. TÜİK verilerine göre Türkiye’de hala yılda 13 binden fazla kız çocuğu evlendiriliyor. Son 10 yılda resmi verilere göre toplam 302 bin 159 kız çocuğu evlendirilmiş. Erken yaşta evlenen kız çocukları arasında doğum oranları da azımsanamayacak seviyede.
Erkeklerle kızlar kıyaslandığında kızlar 9 kat daha fazladır. Türkiye bu konuda dünya ortalamasının üstündedir. Çocuk gelinlerin nüfusa oranı yüzde 15’tır. Avrupa’da 1. Sıradadır.
Çocuk yaşta evlendirilen ve daha kendisi çocukluk evresini tamamlamadan çocuk sahibi olan ve annelik rolü yüklenen çocuk gelinler; fizyolojik ve psikolojik açıdan farklı sorunlarla karşı karşıya kalmaktadırlar.
Bildiğiniz gibi hafta başında yapılan haberlerden İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı Başkanı Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşında evlendirdiği ortaya çıktı.
Bu ülkede 6 yaşında bir kız çocuğuna “gelinlik” giydirilmiş, yıllarca tecavüz edilmiş ve tüm çevresi buna göz yummuş.
29 yaşındaki müridiyle evlendirmiş ve kız 14 yaşındayken başlatılan soruşturmada kemik yaşı testine 21 yaşındaki başka bir kadın sokulduğu ve olayın örtbas edildiği anlaşılmış. Bu da yetmez gibi annesi her gün saçını tarayıp göndermiş.
E Allah belanızı versin, o zaman ne diyeyim. Amma velakin vermiyor. Allah ve şeytan bunları sessiz ve sakin izliyorlar bence..
Daha ne b*k yiyecekler, daha ne kadar ileriye gidecekler diye..
Bizlerin bu haberi duymasını sağlayarak hayatını riske eden kız şimdi 23 yaşında, çocuk sahibi ve devlete sığındı.
14 yaşında iken hastanede de istismara uğradığını tespit etmişler ve şu an neler hissediyor?
Evladına annelik yaparken yüreği, bedeni ne durumda?
Ruhunu söylemiyorum bile…
Bu olayla bir kez da görüyoruz ki; çocuk gelinlerin çocuklukları çalınmıştır. Daha oyun çağında olan kız çocuğu, bir yetişkinmiş gibi kadınlık ve annelik rolüne bürünmek zorunda kalmıştır.
Fizyolojik olarak doğum yapacak durumda değildir, zorlanır. Psikolojik olarak da halen çocuktur, anneliğe, kadınlığa hazır değildir. Doğum sırasında hem anne, hem çocuk için sağlık açısından riskler bulunmaktadır. Doğan çocuklar da durumdan olumsuz etkilenmektedir. Çünkü çocuk anne, annelik görevini yeterince yerine getirememektedir. Ayrıca çocuk yaşta evlenen kız çocuğu aile içinde yaşamak zorunda kalacağından sosyal çevresinden de izole edilmektedir.
Erken yaşta evlendirilen kız çocukları aile içi şiddete de maruz kalmaktadır. Bu şiddet sadece eş şiddetiyle sınırlı kalmamakta, kaynana, kayınbaba, gürümce şiddeti şeklinde görülebilmektedir. Fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddet iç içedir.
Unutmayalım ki; Çocuk gelinler insanlığın kanayan yarasıdır. Ve bu yaranın kapanması insanlarımızın bilinçlendirmesi ile mümkün olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu konuda özellikle kanun koyucuların caydırıcı cezalar verilmesini sağlaması en öncelikli şarttır.”