Home / Köşe Yazıları / İLİN KADERİNİ DEĞİŞTİREN BİR OYDUR..

İLİN KADERİNİ DEĞİŞTİREN BİR OYDUR..

Spread the love

ilin kaderini değiştiren bir oy

İlimizin bugün ki hali süper ligden üçüncü lige düşen takım görünümünde…

Nüfus yarı yarıya düşmüş, dün ülke ekonomisinde yirmilerde iken bugün yetmişler seviyesine gerilemişse, etrafındaki iller almış başını gidiyorsa, bizler onları geriden takip ediyorsak, dışarıdan yatırımlar gelmiyor, olanlarda kaçıyorsa burada düşünme, gelecek nesiller için kaygılanmak gerekir.

Bir şehrin ufkunu açacak, bir bilenler meclisi ne kadar aktif ise o şehir o kadar canlı ve diri olur. O meclisler yerel ve idari merkezlere yardımcı olur. Yönetenlerin yanlış yapmasını önler, şehirlerin enerjilerini boş işlere değil, hayırlı kararlar almasında rol oynarlar.

Rüzgara karşı koymaya çalışanların, enerjilerini boşa harcayan, müflis tüccardan farkı yoktur. Hesap ve kitabını bilmeyen toplumun akıbeti; hüsrandır, gözyaşı ve hicrandır.

İlimiz Karadeniz’in dört büyüğü olma yolundan uzaklaşmamalı, Samsun ,Trabzon, Ordu ve Giresun bu sahil şeridinin dört büyüğü olarak ülkemizde hak ettiği yeri almalıdır.

O zaman yapılması gerekenleri, bu kentin insanları yapacaktır. Huzuru dışarıda arayanlar sükutu hayale uğramaya mahkumdur.

Bakalım ülkemizin Anadolu Aslanlarına; Konya, Antep, Kayseri, Sivas… Hepsinde özel teşebbüs yoğunluğu mevcut, insanlar devletten çok bir şey beklemiyor , hayallerinde memur olmak yok, en iyi üniversiteyi bitirip geri doğduğu yere, babasının tezgahının başına dönme, üç kuruş kazanıp dört kuruş harcamıyor, yatırımı yata kata yapmıyor. Ağaç gölgelerinde akşama kadar dedikodu yapıp, hükümetler kurup devletler yıkmıyor, Ahmet’in Ayşe’nin dedikodusunu yapmıyor. İşini bir adım öteye götürmeye çalışıyor. Dünyaya ihracat yapmaya çalışıyor. Aza kanaat edip miskin derviş gibi post üzerinde uyumuyor. Aklı ve fikriyle ülkesine ve yaşadığı bölgesine ekonomik katkı sağlamayı bir ibadet biliyor. Bunları yaparken yılmıyor, yorulmuyor, gecesini gündüzüne katıyor. Tatil yörelerinde bir doksan uzanıp, mışıl mışıl uyumuyor, bir insana aş ve iş vermenin sevabını biliyor ve bu sevabı arttırmaya çalışıyor.

Kazandığı parasını banka faizine değil, ticaretin alın terine yeğliyor. Riski almaktan korkmuyor. Etrafındakilerde ona en büyük destek olan MORAL desteği veriyor.

Bir yörede ne kadar çok iş adamı varsa o toplumdaki ortak akılla hareket etmek o kadar fazladır. Çünkü yapılan yatırımların devamı için atılan her adım daha iyi analizlerden geçerek atılır.

Ülkemizde maalesef şehirlerin büyümesi ve güçlü ekonomileri merkezi hükümetle, iyi diyalog kurmaktan geçmektedir. Şehirler güçlü olarak etrafındaki illerin gölgesinde kalmayacak ise duygusal değil mantıklı hareket etmek zorundadır.

Her kim yaşadığı şehrin daha da geriye gitmemesi , gelecek neslin göçebe olmaması , asgari ücrette iş bulduğunda vali olmuş gibi sevinmemesi, eğitim ve öğretimde ülke sıralamasının sonlarında olmaması, stres sonucu kalp krizi ve kanser vakalarının kendine yakın olmaması, ruhsal ve fiziksel yaşamının yükselmesi için ortak aklı kullanmalı, bu şehrin menfaatleri her şeyin üzerinde tutulmalıdır.

Günlük basit hesaplar ayaklar altına alınmalı. Tüyü bitmemiş yavruların hakları korunmalı, onlara köhne ve perişan bir coğrafya bırakılmamalıdır.

Bu cennet vatanın cennet köşesi, dünyada birinci olmalı. Herkes üzerine düşen görevi yerine getirmeli, basit çekişmelere heba edilmemeli.

Bu şehir , siyasi çekişmelerin malzemesi olmayacak kadar kutsal bir toprak parçasıdır. Üzerinde yaşayan herkes bunun şuur ve idrakinde olmalıdır. Onun için de vicdan muhasebesi iyi yapmalı, gelecek nesillerin hayatlarını çalacak yanlış adımlar atılmamalıdır.

Bu , kıymeti bilinmeyen, hak ettiği yere gelemeyen güzel beldenin yarınları güzel olacaksa bu ancak yaşayanların vicdanının sesine kulak verdiği anda gerçekleşir.

O zaman haydi , memleket sevdalıları vicdanının sesini dinlesin. Üzerindeki ölü toprağı atsın.Bu ülkenin kara gün dostları etrafa güzellik ve mutluluk versin. Eski günlerin üzerine güzellikler katsın. Tekrar ülkemizin ekonomik ve kültürel hayatında ön saflarda yer alsın.

Çok şey mi istedik …. İstenilen şey senin geçmişinde olan , başardığın bir şey.

Öyleyse vereceğin bi oy kıymetli, onu mantıklı kullan ki yarınların güzel olsun

About Mete ASLAN

BU HABERİ OKUMAK İSTERMİSİNİZ?

Hain darbeciler…

Spread the love 12 Eylül 1980 öncesinde, Koalisyon Hükumetleri iş başında oldular.Ülkemiz hiç iyi yönetilemedi. …

Bir yanıt yazın