Home / Süleyman GÖKSU (page 16)

Süleyman GÖKSU

YEYİNİZ, İÇİNİZ İSRAF ETMEYİNİZ…

İsraf, malı yok etmek, zayi etmek, dine veya dünyaya meşru bir faydası olmayacak şekilde harcamaktır. İstifade edilebilecek bir şeyi çöpe atmak, yakmak, yırtmak, kesmek, kırmak israftır. Olgun meyveleri toplamayıp, tarladakileri hasat etmeyip çürüterek zayi etmek, hayvanları zarar gelme ihtimali olan yerlerde muhafaza altına almamak israftır, haramdır. Yiyecekleri, gıda maddelerini böcek, …

Devamı... »

CABİR BİN ABDULLAH BİN AMR (R.A.)

Ensar’dan ve Hazrec kabilesinin Seleme oğullarındandır. Yaşı küçük olduğu halde babasıyla birlikte İkinci Akabe Beyati’nde bulunmuştur. Bedir Gazası’na iştirak etmiş, mücahitlere su taşımıştı. Sonra on sekiz gazada Resul-i Ekrem Efendimizle (sallallâhü aleyhi vesellem) birlikte hazır bulunmuştur. Hazret-i Cabir (r.a.), kendisinden çok hadis rivayet edilen sahabilerdendir. Ashab-ı Kiram’dan bazıları ve Muhammed …

Devamı... »

ÇOK KONUŞAN ÇOK YANILIR

Müslüman, konuşurken sesini yükseltmemelidir. Çünkü seslerin en çirkini yüksek olanıdır. Allâhü Teâlâ (meâlen): “Yürüyüşünde mu’tedil ol (mütevazı ve orta bir yürüyüşle yürü), sesini yükseltme, bağırma…” (Lokman suresi, 19. Ayet) buyurmuştur. Çok konuşmaktan kaçınmalıdır. Zira çok söz yalansız olmaz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Çok konuşanın hatası çok olur. Hatası çok olanın günâhı çok …

Devamı... »

HAREMEYN-İ ŞERİFEYN’E SURRE GÖNDERİLMESİ

Surre, her sene Hac mevsiminden önce Haremeyn-i Şerifeyn’in (Mekke ve Medine) eşrafına, ahalisine ve muhtaçlarına gönderilen hediyelerdir. Haremeyn-i Şerifeyn ahâlîsine ilk defa Abbâsî halîfelerinden “Muktedir Billah” surre göndermiştir. 1389 senesinde Osmanlı sultanlarından Haremeyn-i Şerifeyn’in şerif ve seyyidlerine, alim ve hademelerine ilk olarak Edirne’den 80.000 altın surre gönderen Gazi Yıldırım Bayezıd …

Devamı... »

HERKES ÜZERİNDE MUHAFIZ MELEKLER VARDIR

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Her mü’mine onu gücünün yetmeyeceği tehlikelerden korumak üzere yüz altmış melek vazifelendirilmiştir. Bunlardan yedi melek, sıcak günde bal kasesini sineklerden korur gibi gözü zararlardan korur. Eğer siz şeytanları görebilseydiniz, her yerde onları ellerini ve ağızlarını açmış oldukları halde insanlara zarar vermek için beklediklerini görürdünüz. Eğer kul kendi başına …

Devamı... »

NAMAZIN ANAHTARI: ABDEST

Abdestin farzları dörttür: 1- Yüzünü (alnının başlangıcından çenesinin altına ve bir kulağının yumuşak yerinden diğer kulağının yumuşağına kadar) yıkamak. 2- Ellerini kollarına doğru dirsekleri ile beraber yıkamak. 3- Başının dörtte birini mesh etmek. Yani elini ıslatıp başına sürmek. 4- Ayaklarını topukları ile beraber yıkamak. Sünnet üzere abdest şöyledir: Besmele ile …

Devamı... »

OTUZ İKİ FARZI BİLMEK…

Otuz iki farzı ve dinin zaruri meselelerini bilip inanmak herkese farz-ı ayındır. Dînin zaruri meselelerinin en büyük rüknü imanın şartlarıdır. Bunlarda şüphe caiz değildir. Zira şüphe olan yerde iman bulunmaz. Çocukluğundan itibaren dünya işleri ile meşgul olup dinine âit îman ve amel bilgilerini öğrenmeye vakit ayıramayanlar -Allah muhafaza- bu cehaletle …

Devamı... »

KUR’ÂN-I KERİM’İ TECVİD İLE OKUMALIDIR

Her Müslüman’ın namazı caiz olacak kadar Kur’ân-ı Kerim’den Sure veya Ayet ezberlemesi farz-ı ayın olduğu gibi namazının bozulmaması için Kur’ân-ı Kerim’i lahn-i celiden yani harf, hareke yahut sükûn hatasından kurtaracak kadar tecvid bilmesi ve ona riâyet etmesi de farz-ı ayındır. Lahn-i hafi (harfleri hatalı olarak kalın yahut ince okumak, idgâmı …

Devamı... »

ŞEYTANIN İNSANI ALDATMASI

Kur’ân-ı Kerim’de Haşr suresinin 16 ve 17. Ayet-i kerîmelerinin tefsirinde münafıkların hali, şeytanın insanı aldatmasına benzetiliyor: Hani, bir vakit (şeytan) insana küfret demişti -bir âmir vaziyyetinde onu küfre teşvik etmişti. O insan küfredince de şeytan çekilivermiş “Haberin olsun, ben senden beriyim (uzağım). Yani senin bulaştığına bulaşmam, mesuliyyetine iştirak etmem. Çünkü ben …

Devamı... »

MAKBUL HACCIN MÜKAFATI CENNETTİR

Allâhü Teâlâ buyurdu ki (meâlen): “Şüphe yok ki, insanlar için ilk tesîs edilmiş olan mâbed, Mekke’deki o çok mübârek ve âlemler için hidâyet olan Beytullah (Kâbe-i Muazzama)dır. Onda açık âyetler (alâmetler), Makâm-ı İbrâhîm vardır. Ve her kim ona girerse emîn olur. Ve onun yoluna gücü yeten kimseler üzerine de o …

Devamı... »