Home / İslam / PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN (S.A.V.) BİR MUCİZESİ

PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN (S.A.V.) BİR MUCİZESİ

Spread the love

Vâsile bin Eska’ (r.a.) anlatıyor: Ben Ashab-ı Suffe’den idim. Arkadaşlarım çok acıktıklarını söyleyip:

Resulüllah’a git, bize yiyecek bir şeyler iste” dediler. Ben de Resulüllah’a gidip:

Ya Resulallah! Arkadaşlarım çok acıktılar.” dedim. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hemen:

Ya Aişe, yanında yiyecek bir şey var mı?” buyurdular.

Hz. Aişe: “Ya Resulallah! Yanımda sadece birkaç ekmek parçası var.” dedi.

Onları getir” buyurdular. Bir torbanın içinde getirdi. Resulüllah (s.a.v.) bir tabak istedi. Ekmekleri tabağa boşalttı. Eliyle ekmek parçalarını karıştırmaya başladı. Tabaktaki ekmekler çoğaldı, nihayet tabak doldu. Sonra:

Ya Vâsile, git, arkadaşlarından on kişiyi çağır, seninle on kişi olsunlar” buyurdu. Ben de arkadaşlarımı çağırdım. Benimle beraber on kişi gittik. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Buyurun, oturun. ‘Bismillah’ diyerek başlayın. Tabağın etrafından alın, üstünden, ortasından almayın. Zira bereket yemeğin üstüne iner.” buyurdular. Yediler ve hepsi de doydu. Sonra kalktılar. Tabakta Resulüllah’ın ilk koyduğu kadar ekmek kaldı. Eliyle ekmek parçalarını tekrar karıştırmaya başladı. Tabak doluncaya kadar ekmekler çoğaldı. Sonra:

Ya Vasile, git arkadaşlarından on kişiyi çağır.” buyurdu. Ben on kişi daha getirdim. “Buyurun, oturun.” buyurdu. Onlar da oturup doyuncaya kadar yediler. Sonra kalkıp gittiler.

On kişi daha getir’ buyurdu.” Ben de getirdim. Onlar da doyup kalktılar.

Başka kimse kaldı mı?” buyurdular.

Evet, on kişi kaldı.” dedim.

Git, onları da çağır.” buyurdu. Gidip onları da çağırdım. “Buyurun, oturun?” buyurdular. Onlar da oturup doyuncaya kadar yediler. Sonra kalkıp gittiler. Tabakta yine ilk koydukları kadar kalmıştı. Bana:

Ya Vâsile, bunu Aişe’ye götür.” buyurdular. (Taberani, el-Mucemül-Kebir)

About Süleyman GÖKSU

BU HABERİ OKUMAK İSTERMİSİNİZ?

Muharrem Ayı

Spread the love Muharrem ayı, tarih boyunca insanlık için dönüm noktaları sayılabilecek önemli olayların yer …

Bir yanıt yazın