Hatem-i Esam (k.s.) Hazretleri, Bağdat’a geldiğinde halk etrafına toplandı ve:
“Sen Arap olmadığın halde konuştuğun herkesi mağlup ediyorsun, bu nasıl oluyor?” diye sordular. Dedi ki;
“Bende üç haslet var, bunlar sayesinde hasımlarıma galip gelirim: Hasmım doğruyu bulunca sevinirim, hataya düşünce üzülürüm. Hasmımı cahil görmekten çekinirim” dedi.
Bu söz Ahmed bin Hanbel’e (rahimehullâh) ulaşınca: “Sübhânellâh! Ne akıllı zat imiş. Haydi ziyaretine gidelim” dedi. Yanına girdikleri zaman, Ahmed bin Hanbel (rh.):
“Ey Hatem, dünyadan nasıl selâmet bulabiliriz?” diye sordu. Hatem (rahimehullâh):
“Şu dört huya sahip olmadan dünyada huzur ve selâmet bulamazsın:
1- İnsanların bilmeden işledikleri kusurlarını bağışlarsın,
2- Bilmediğin hususlarda onlarla mücadele etmezsin,
3- Onlara elinden gelen ikramı ve iyiliği yaparsın,
4- Onlardan hiçbir şey ummaz, beklemezsin.
İşte ancak böyle selamet bulursun.” dedi. (İhyau Ulumiddin)