ypg Haberleri | Hatay Haber, Hatay Haberleri https://www.hatayinnabzi.com Hatayın Nabzı Wed, 01 Feb 2017 11:09:40 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 El-Bab’da askerlerimizi kim şehit etti? https://www.hatayinnabzi.com/el-babda-askerlerimizi-kim-sehit-etti/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=el-babda-askerlerimizi-kim-sehit-etti https://www.hatayinnabzi.com/el-babda-askerlerimizi-kim-sehit-etti/#respond Wed, 01 Feb 2017 11:09:40 +0000 http://www.hataytr.com/?p=3461 ABD Ankara Büyükelçisi, Obama Yönetiminin hadsizlikte sınırsızlığını açık bir dille ortaya koydu. “ABD PYD/YPG’ye silah vermedi. Nokta….” sözüyle diplomatik  usul ve esasları ayaklar altına alarak, uluslararası boyutta küstahlığın, düşmanlığın, alçaklığın net cümlesini kurdu. Terör Örgütlerine üstü kapalı destekleyen, büyüten,  yol veren Batı ve özellikle ABD, ilk defa aleni silah desteğiyle kendi “terörize zihniyetine” aleniyet kazandırdı. …

The post El-Bab’da askerlerimizi kim şehit etti? first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
ABD Ankara Büyükelçisi, Obama Yönetiminin hadsizlikte sınırsızlığını açık bir dille ortaya koydu.

“ABD PYD/YPG’ye silah vermedi. Nokta….” sözüyle diplomatik  usul ve esasları ayaklar altına alarak, uluslararası boyutta küstahlığın, düşmanlığın, alçaklığın net cümlesini kurdu.

Terör Örgütlerine üstü kapalı destekleyen, büyüten,  yol veren Batı ve özellikle ABD, ilk defa aleni silah desteğiyle kendi “terörize zihniyetine” aleniyet kazandırdı.

Bu bir ilktir.

Sekiz yılı heba eden silik, kişiliksiz ve Terör Örgütleri seviyesine inmiş, mevcut  ABD Yönetiminin acziyeti ve alçaklığı aşikare bir hale geldi.

Önümüzdeki 20 gün içinde bakalım daha neler yapacak “Topal Ördek” ötesine geçip, Terör Ördeği” olan Obama Yönetimi

Çıldırmaya başladılar…

Türkiye Rusya ile beraber bölgesel inisiyatif alarak Suriye sorununa ABD’siz el atınca, zıvanadan çıktılar. Önce Rusya’ya farklı argümanlarla tavır ve tepki koymaya başladılar. Terör Örgütlerine aleni ve açık verdikleri destekle Türkiye’ye ayar vermeye çalışıyorlar.

El-Bab’da 16 Askerimizin şehit olduğu olayı İŞİD’cilerin yapması teknik olarak pek mümkün değildi. Askerlerimize profesyonel istihbarat bilgisi içeren ince bir operasyon yapıldığı görülüyor.

Halep tahliyesi kararı alınmış, Rusya ve İran’la  çatışmaların durdurulması ve taraflar arasında ateşkes sağlanması için ciddi adımlar atmaya yönelik sürece girilmişti. Tüm bu çalışmalarda ABD ve Batı’lı ülkeler yoktu.

Hal böyleyken ertesi gün El-Bab’da İŞİD’i aşan  profesyonellikle askerlerimize saldırı oluyor ve 16 şehit veriyoruz.

Buradan soruyorum ABD ve Batı’lı ülkelere…

Askerimizin olduğu noktaların koordinat bilgileri İŞİD’e nerden gitti?

Yoksa saldıran İŞİD’cilerin içinde çok yakın tanıdıklarınız ve elemanlarınız mı vardı?

Çünkü askerlerimize yapılan o saldırı İŞİD’in tek başına ve kendi kabiliyetiyle yapabileceği bir saldırı değildi.

Bu yüzden buradan diyorum ki; ABD Ankara Büyükelçisi yukardaki açıklamayı yaparken, “gerçek suçlunun ve İŞİD’leşmiş, PYD’leşmiş” terörize zihniyetin sözcüsü olarak mı konuşuyordu?

Hala biz pek farkında değiliz ama ABD ve Batı, 15 Temmuz’da bu ülke insanının, kritik anlarda neyi, nasıl yapacağını çok iyi gördü. Artık yönlendirilen değil, kendi yönünü belirleyen bir Türk Milleti varlığını bilfiil gözledi, yeniden farketti.

Düşünün…

İŞİD’le mücadele en temel ve taviz vermeyeceğimiz mücadele deniyordu. ABD ve Batı “büyük büyük laflarla” bu örgüte karşı acımasız harekata girişeceklerini dile getiriyorlardı.

Geldiğimiz noktada durum nedir…

İŞİD’le mücadele eden bir Türkiye ve İncirlikte yatan İŞİD’e karşı oluşan Koalisyon Güçleri

Yatmakla da kalmayan başta PYD/YPG ve hatta İŞİD’e destek veren Koalisyon Güçleri.

Bölgede Türkiye, Rusya ve İran tarafından oluşturulan ateşkesi hazmedemeyip, çatışmaların sürmesi için gizliden gizliye bölgeye silah ve terörist sevkeden Koalisyon Güçleri…

Maskeler düştü, ABD ve Batı’nın gerçek “terörize yüzü” ortaya çıktı.

Zaten suçlulardı ama ilk defa aleni suçüstü edildiler.
Daha önce PKK’ya destek verirken, vermiyoruz dediler,
FETÖ dedik, 15 Temmuz dedik alakamız yok dediler,
PYD/YPG, PKK’nın aynısı dedik, değiller dediler,

Ama alçak Obama Yönetimi  giderayak Büyükelçisi kanalıyla her şeyi ikrar eden o malum densiz, saygısız, alçak cümleyi kurup sonunda “Nokta” diyerek aslında; “Evet biz  bölgesel terörü destekledik, destekliyoruz. Size düşmanlık eden, kan döken, ülkenizi karıştıran her türlü terör enstrümanına, her türlü desteği verdik. Nokta” itirafında bulunmuştur.

Uyanmak, uyanık olmak zorundayız…

Kuzey Suriye’de, Kuzey Irak’da ve içimizde sadece terörle savaşmıyoruz. Terör üzerinden üstümüze gelen  kahpe ve kalleş ülkelerle savaşıyoruz.

Obama yönetimli terörle  savaşıyoruz,

NATO denilen, “sözüm ona müttefikimiz” ittifak üzerinden Batıyla savaşıyoruz.

İçimizde bulunan elit, Batıcı, Avrupa Değerleri diye cilalanmış beynini, ruhunu Batı’lılara kiraya vermişlerle savaşıyoruz.

Öyle görünüyor ki; Obama Yönetimi alçaklık ve katilliğini son güne dek sürdürecek ve durmayacaktır. “Gem’i azıya almış”casına  saldırmaya devam ederek “cami duvarına işeyen”, ölümü yaklaşan kuduz köpekliğe devam edecektir.

Trump’ı 20 Ocakta halefi Obama tarafından kucağına  bırakılmış bir diplomatik enkaz bekliyor.

Obama Yönetiminin basiretsizliği, kişiliksiz politikaları ve sekiz yıllık yanlışlıkları için Rus Dışişleri sözcüsü Maria Zaharova’nın sözlerini sizlerle paylaşmak istiyorum. Çok güzel özetlemiş.

Bunu yıllardır söylüyoruz: 8 yıldır Beyaz Saray’da olanlar… Bunlar iktidar değil, dış politikanın beceriksiz, hayal kırıklığı yaşatan ve dar görüşlü grubu. Bugün Obama bunu resmi olarak kabul etti. En şaşırtıcı olanıysa, iki dönemlik başkanlık süresi boyunca uluslararası arenada hiçbir
başarıya ulaşamayan Obama’nın, bunun yerine iktidarına ‘kara bir lekeyle’ nokta koyması.

Bu gruptan bir tek Kerry’ye üzülüyorum. Zira Kerry müttefik olmasa da profesyonel olmaya ve insani saygınlığını korumaya çalışıyordu. Üzerindeki iş arkadaşları ise dört yıl onunla alay etti, ona çelme taktı, çalışmasına müsaade etmedi.

Tanrı Kerry’nin çekmek zorunda kaldıklarını kimseye çektirmesin. Siz ülkenizin dış politikasının çökmesini önlemek için elinizden geleni yaptınız. Fakat bir Rus atasözünde dendiği gibi, Obama’yı kamçılasanız ne olur ki…

Bugün ABD’liler ne teröristler ne de düşmanlar tarafından değil, kendi başkanları tarafından küçük düşürüldü. Bu kez Washington’a tokadı, kendi efendisi attı.

Perde kapandı, kötü oynanan oyun bitti. Tüm dünya, salonun taaa ön sıralarından balkonlara kadar, ABD’nin prestijine, yönetimine Barack Obama ve yarı cahil dış politika ekibi tarafından vurulan yıkıcı darbeyi görüyor. ABD’ye hiçbir düşmanı bundan daha kötüsünü yapamazdı.”

The post El-Bab’da askerlerimizi kim şehit etti? first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
https://www.hatayinnabzi.com/el-babda-askerlerimizi-kim-sehit-etti/feed/ 0
Çoklu teröre karşı ne yapmalıyız? https://www.hatayinnabzi.com/coklu-terore-karsi-ne-yapmaliyiz/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=coklu-terore-karsi-ne-yapmaliyiz https://www.hatayinnabzi.com/coklu-terore-karsi-ne-yapmaliyiz/#respond Fri, 09 Dec 2016 21:29:55 +0000 http://www.hataytr.com/?p=3303 15 Temmuz sonrası ortaya çıktı ki; FETÖ, PKK,PYD/YPG, İŞİD ve DHKP-C aynı elin parmakları gibi, uzun zamandır birlikte çalışan ‘Terör Örgütleri’dir. İttifak ettikleri tek nokta ise, Türkiye düşmanlığı ve ülkemizin huzurunu bozmak… Hepsi birbirini destekleyen unsurlar, lojistik, istihbarat ve eylem konusunda iç içeler… Görünürde nitelik ve amaç olarak farklı görünseler de, bu bir aldatmadan başka …

The post Çoklu teröre karşı ne yapmalıyız? first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
15 Temmuz sonrası ortaya çıktı ki; FETÖ, PKK,PYD/YPG, İŞİD ve DHKP-C aynı elin parmakları gibi, uzun zamandır birlikte çalışan ‘Terör Örgütleri’dir.

İttifak ettikleri tek nokta ise, Türkiye düşmanlığı ve ülkemizin huzurunu bozmak…

Hepsi birbirini destekleyen unsurlar, lojistik, istihbarat ve eylem konusunda iç içeler…

Görünürde nitelik ve amaç olarak farklı görünseler de, bu bir aldatmadan başka PKK YPG DEAŞbir şey değil. Perde arkasında iletişimleri, ittifakları ve stratejileri farksızlıklarını gösteriyor.

Bu hain örgütlerin düşmanca eylem ve amaçlarını artık konuşmaya, yazmaya gerek yok. Artık bu milletin her ferdi; okumuşu, okumamışı, çiftçisi, memuru, köylüsü, şehirlisi “alçaklıkta birlik” ittifakı yapan kalleş “Terör Kardeşliği”ni  görüyor.

Artık bu konuları tartışmanın vakti geçti,

Zaman mücadele ve eylem zamanıdır.

Acaba şu şöyle miydi, böyle miydi, FETÖ PKK’dan beter mi yoksa İŞİD’mi filan örgütten daha beter diye vakit kaybetmenin gereği yok.

Hepsi aynı kapının itleri ve hepsinin tek amacı var: Türkiye düşmanlığı  ve bu ülkede yaşayan herkesi huzursuz etmek, birlik ve beraberliği bozmak, ülkede kargaşa ve kaosu hakim kılmak…

Yapılması gerekenlere gelince…

Bu terör örgütleriyle mücadele edilirken topyekün bir mücadele duruşu gereği ortaya çıktı. Adeta “Hattı müdafa yoktur, sathi müdafa vardır ve bu satıh tüm vatandır” sözünden yola çıkarak; “Terör örgütleriyle  tekli  mücadele yoktur, topyekün mücadele vardır. Bu mücadele yurt içinde bütüncül olması gerektiği gibi, sınır ötesinde de mutlaka sürmelidir” şeklinde olmak zorundadır.

FETÖ ile mücadele ve imha hareketinde  kılcallara kadar etkisiz hale getirmeyi hedef alan hareket tarzının, hemen, şimdi,  en hızlı şekilde PKK ve İŞİD ve diğerleri için de başlatılması şarttır. Özellikle içerden desteklerinin kesilmesi için  müsamahasız ve tavizsiz, devletin çelik yumruğunu hissettirir şekilde temizlik hareketi acilen başlamalıdır.

Teröre (örgüt ayrımı yapılmaksızın) yardım ve yataklık eden, öven, lojistik destek veren hatta terör karşısında pasif kalanlar da dahil olmak üzere, OHAL hükümleri çerçevesinde uygulamalar acilen başlatılmalıdır.

Halk içinde acilen “Beyaz Kuvvetler” oluşumu kuvvetlendirilmeli, daha sistematik ve pratik hale getirilmelidir. Silahsız halk milis örgütlenmesi  ve özellikle istihbari noktada sivil organizasyon tesis edilmelidir. Çünkü terörle mücadelede istihbarat her şeydir. “Amatör istihbarat ise, çok şeydir”

Devlet, güvenlik güçleri ve istihbarat birimleri kanalıyla, terör örgütlerinin bombalama, suikast vb. eylemlerine karşı “önleyici güvenlik” boyutlu sivil oluşumları daha aktif hale getirmeli ve en organize şekilde pratiğe geçirmelidir.

Cumhurbaşkanı’nın da Gaziantep katliamı sonrası söylediği “insan istihbaratı” konusu acilen ele alınmalı, komple ve organize şekilde hayata geçirilmelidir.

Bu ülkenin her ferdi, devletin ve milletin güvenliği konusunda, kendisinin de bir güvenlik mensubu gibi davranması bilinciyle hareket etmelidir. Bu herkesin, hepimizin güvenliği ve huzuru için şarttır.

FETÖ’cülere yapılan uygulama ve cezalandırmalar ivedilikle PKK, İŞİD ve diğer örgütler için de yapılmalıdır. Müsamaha, tolerans ve silahlı olma-olmama konusu gözetilmeksizin etkisiz hale getirme ve  bedel ödetilmeye başlanmalıdır.

Terör ve teröristle hareket ettiği düşünülenler; bakkal, kasap, muhtar, öğretmen, öğrenci, kamu görevlisi, STK üyesi, sivil, resmi demeden  hemen herkes devlet eliyle en hızlı şekilde hesaba çekilmeli ve cezalandırma süreçleri başlatılmalıdır.

Terör ve Teröristin halk arasında destek bulamaması mutlak gereklidir. Sivil Halktan kimse ama hiç kimse terör ve teröriste destek veremez hale getirilmelidir. Devlet şefkatli olmalıdır ama yanlış yapana, yapmak isteyene veya yapanlara sempati duyanlara “gazap ve şiddeti” en fazla olmalıdır.

Güvenmek iyidir ama güvenmemek daha iyidir sözü gereği sürekli bir dikkat ve duble kontrollerle devletin görünmez gözü, “sivil istihbari, milis beyaz kuvvetlerce” her şeyi görmeli ve “demir yumruğu” indirmelidir.

15 Temmuz sonrası gördük ki; yoğun bir saldırı altındayız. İşgal hareketiyle yüz yüzeyiz. Sınırlarımız içinde ve haricinde ittifak etmiş bir düşmanlığı görüyoruz, yaşadık ve yaşıyoruz. “Büyük şeytan ABD”nin ve onun“domuzcuk”ları Terör örgütlerinin birbirinden farkı yoktur. Hepsi büyük oyunun ülkemize düşman figüranlarıdır.

Bu yüzden Kuzey Suriye’de başlattığımız sınır ötesi harekatları aynıyla, PKK’nın konuşlandığı bölgelere de en sert ve etkisizleştirici şekilde yapmalıyız. Çünkü saldırıları sınırlarımız dışında karşılayıp bertaraf etmezsek ülkemiz dahilindeki bu kanlı ve canlarımızı alan bombalamalar daha da artacaktır.

Cumhuriyet Tarihimizin en büyük ve kapsamlı saldırılarıyla üzerimize geliyorlar. Bizlerin de aynı dikkat ve azimle karşı durmamız ve teröre karşı saldırıya geçmemiz gerekmektedir. Yapılan bir olaya veya o fiili işleyen  terör örgütüne odaklanıp  diğer terör ve teröristleri asla göz ardı etmemeliyiz.

Biz devlet aklıyla ve millet olma bilinciyle hareket ederek yurt sathında, istisnasız şekilde teyakkuzda  hareket etmeliyiz.  Sadece güvenlik güçleriyle değil, 79 milyon olarak hepimiz bu teröre karşı mücadeleyi yürütmek zorundayız.

Çok zor günlerden geçiyoruz. Adeta dört koldan saldırıyla karşı karşıyayız. Çok cephede bir mücadele içindeyiz. Ama el birliğiyle, topyekün bir beraberlikle bu saldırıları da savuşturacağız. Biz bu güce sahibiz.

The post Çoklu teröre karşı ne yapmalıyız? first appeared on Hatay Haber, Hatay Haberleri.]]>
https://www.hatayinnabzi.com/coklu-terore-karsi-ne-yapmaliyiz/feed/ 0