Uzun yıllar Hatay’da Suriye sınırına yakın yaşayan insanlar çok iyi bilirler ki Analog radyo ve televizyonlarına Arapça yayın yapan Suriye televizyon ve radyoları Türk frekanslarına parazit yapıyordu

Suriye’de çıkan iç savaş sonrası Afrin ve Çevresi PYD’li teröristlerin kontrolüne geçti ve Hatay sınırları içerisinde bulunan Köroğlu tepesinin arkasında yer alan Kırıkhan ve Hassa’dan net bir şekilde görülen Kürt dağında yer alan vericiden Artık PKK marşlarının çaldığı yayınlar yapılmaya başlandı.

Öyle ki araba’da radyosunu açan bir kişi PKK sloganlarının atıldığı Türk askerini nasıl şehit ettiklerini anlatan sözde marşları dinlemeye başlıyor.

Bölgede Analog yayın yapan Türk radyolarından daha fazla ve daha net şekilde frekans yayını yapan PYD kontrolünde ki radyolardan Türkiye ve Türk askeri alehtarı yayınlar yapılmakta olup Amanoslar’da faaliyet gösteren teröristlere bu radyolar aracılığı ile Talimatlar yayınlanması muhtemel görünmektedir.

Bu haberimiz aracılığı ile yetkililere bu sorunun iletilmesi

Hassa ve Kırıkhan yörelerinde yaşayan bir çok insan bu radyolardan yapılan yayınları hayretle karşılıyor ve bu durumlardan çok rahatsız.

Bu haberimiz ile yetkililer umarız harekete geçer ve bu irenç propaganda yapan teröristlerin yayınlarına bir son verir.

15 Temmuz günü demokrasiye, aziz milletin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk milletinin bağrından çıkan Peygamber ocağı ordunun ana karargâhına, kahraman polisin birimlerine, aziz Türk milletinin iradesine yapılmak istenen darbe girişimini bir kez daha lanetlediğini ifade eden Ahrazoğlu, “Müsebbiplerinin, bu ortamı hazırlayanların yüce Türk adaleti önünde hesap vermesini, bu olayın bütün detaylarıyla araştırılmasını bekliyorum.” açıklamasını yapmış ve “Gazi Meclise, aziz milletimize tekrar “Geçmiş olsun.” Diyorum” ifadesini yapmıştır.

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, Hâkim ve Cumhuriyet Savcısı adayları kura töreninde yaptığı konuşmada, “Şimdi, dünyadan bize akıl verenler var: ‘Bu kadar ismi nasıl biliyorsunuz, nasıl oluyor da bunları anında topladınız, içeri aldınız?’ Burası çatladıkapı muhtarlığı değil ki, devletiz. Nerede kim var, ne yapıyor, bunların hepsini devlet bilmiyorsa, istihbaratı bilmiyorsa kusura bakmasın.” dediğini ifade eden Ahrazoğlu, “Şimdi, buradan soruyorum: Bu yaşananların siyasi sorumluları kimlerdir? Bu darbe girişiminin nedeni neden önce öğrenilememiştir. Mademki bunların hepsini devlet biliyorsa Sayın Cumhurbaşkanının da bunları açıklaması gerekir.” açıklamasını yapmıştır.

Ahrazoğlu; MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin defalarca belirttiği “yurtta sulh konseyi” isimli rezil ve haçlı yapılanmanın ana kadrosunu, siyaset ve bürokrasi alanındaki elebaşlarını aziz millet ne zaman duyup, ne zaman öğreneceğini sorarak, “Devletin en alt düzeyinde görev yapan bir memurun neyle suçlandığı bilinmediği hâlde gereği yapılıyor da, üste çıkıldıkça, makamlar yükseldikçe niçin bir yavaşlamaya, bir duraksamaya, bir savsaklamaya gidiliyor bunu da anlamak mümkün değil. Eğer 15 Temmuz darbe teşebbüsü gerçekleşmiş olsaydı Türkiye’nin kaderi kimlerin eline geçecek, devlet ve siyasete kimler hükmedecekti? Bu sorularımızın cevabını bilmek en tabii hakkımızdır.” açıklamasını yapmıştır.

FETÖ’yle yapılan mücadelenin, FETÖ’cülere yönelik cezrî, cebrî ve yıldırıcı tedbirlerin aynısının PKK ve DEAŞ gibi terör örgütlerine de uygulanmasını tutarlılık gereği istediğini ve beklediğini belirten Ahrazoğlu, konuşmasına şöyle devam etmiştir: “PKK’ya destek veren memurlar, iş adamları, sivil toplum kuruluşları, medya organları ne zaman hak ettiğini bulacaktır? PKK’lı diye açığa alınan öğretmenlerden başlamak üzere, suçu somut olarak tespit edilen bölücülerin devletle bağının kesilmesi için daha neyin olması beklenmektedir? FETÖ’ye ceberut kesilenler bu sıra PKK’ya gelince niçin susmaktadır? Olağanüstü hâlle FETÖ’yle mücadele ederken PKK terör örgütüyle de mücadele yapmak zorundasınız. FETÖ’nün sosyal ve ekonomik ağı deşifre edilip çökertilmeye çalışılırken, PKK’nın şirketlerini, bilinen siyasi ayağını, sivil toplum örgütlenmesini, finansman ağını görmezden gelemezsiniz. Gerekirse bu konudaki gerekli düzenlemeleri de yapmak zorundasınız.”

MHP Hatay Milletvekili Mehmet N. Ahrazoğlu; Türk milletine kasteden tüm hainlerin tamamen temizlenmesi ve bertaraf edilmesi gerektiğini belirterek, “Özellikle yargı, eğitim, üniversite, bürokrasi ve emniyet alanındaki olmak üzere on binleri bulan açığa alma ve tasfiye işlemleri, paralel çetenin nasıl ve nerelere kadar yayıldığını da çok açık göstermektedir. Ancak yine de suçlu ile suçsuzun birbirine karıştığına yönelik yoğun rahatsızlık ve çağrılara iktidarın kulak vermesi, bunları dikkate alması gerekmektedir.” şeklinde açıklama yapmış ve şikâyetlerin mağduriyet edebiyatı olarak görülmesinin ve hafife alınmasının yanlış olduğunu belirterek, “Aslı astarı belli olmayan, somut delillerle belirlenemeyen iftiralar ve gizli tanıklarla mağdurlar yaratılmasına, toplumun yeni bir küskünlüğüne ve Türk düşmanlarına fırsat verilmemelidir.” açıklamasını yaparak konuşmasını tamamlamıştır.

Haberin Video Görüntüsü;

Türk milletinin ve ülkesinin bir terör kuşağının ortasında çevrelendiğini; PKK, IŞİD ve FETÖ terör örgütlerinin günbegün saldırılarına devam ettiğini belirten Ahrazoğlu, “Terör örgütlerinin hedefi Türk milletinin birliği, Türk devletinin dirliği, Türk vatanının bütünlüğüdür. Türkiye topyekûn bir şekilde terör örgütlerinin saldırısı altındayken mücadelenin de örgüt ayrımı yapmaksızın topyekûn yapılması gerekmektedir. Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır; o satıh bütün vatandır, bütün millettir. Terörle mücadele milli bir davadır. İstiklalimiz ve istikbalimiz bu mücadelede bir ve bütün olmamıza bağlıdır.” ifadesinde bulunmuştur.

Ahrazoğlu, Celabrus’a yönelik başlatılan askeri harekatı çok olumlu bir gelişme olarak gördüğünü ve bütünüyle desteklediğini ifade ederek “Yıllara yayılan Suriye’de ki iç savaş Türkiye’nin iç ve dış güvenliği için çok ciddi bir tehdit ortaya çıkarmıştır. Türkiye’nin sınırına mücavir bölgeler PKK’nın Suriye kolu PYD’nin ve İŞID’ın kontrolüne girmiştir. PKK / PYD, Suriye sınırımız boyunca üç sözde kanton oluşturmuştur. Nihai amaç, bu üç kantonu birleştirip daha da genişleterek sınırımız boyunca Barzani modelinde özerk yönetim bölgesi oluşturmaktır. İlerde bu bölge bağımsız Suriye-Kürt Devleti’ne dönüştürülecektir. “Dört parçalı büyük Kürdistan” hayalinin Irak’tan sonra Suriye bölümü de bu şekilde hayata geçirilecektir.” açıklamasında bulunmuş ve Türkiye’nin derinliği askeri ihtiyaçlara göre belirlenecek şekilde Cerablus bölgesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolünde bir “Güvenli Bölge” oluşturulmasının üzerinde önemli durulması gerektiğini ifade etmiştir.

Milletvekili Ahrazoğlu, yayınladığı mesajında, “İşte bu sultanınız, Allah-u Teala’nın şerefli ismiyle adımını gaza meydanına atıyor. Ben şu kılıcı tutan elim takatten kesilinceye kadar çarpışacağım. Dinini, vatanını, sultanını seven ardımca gelsin.” Diyerek 1071 yılında, Malazgirt’te Anadolu’nun kapılarını bizlere açan Sultan Alparslan’ı ve bu Aziz Vatanın yurt olmasını sağlayan Şehitlerimizi Rahmetle ve Minnetle anıyorum. Ruhları Şad, Mekanları CENNET olsun…” temennisinde bulunmuştur.

Milletvekili Ahrazoğlu mesajını, ““Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri” emrini vererek sömürgeci işgal güçlerinin Anadolu’dan süpürüp atılmasına vesile olan Büyük Taarruzun başlangıcının 94.Yıldönümü Kutlu Olsun. Büyük Taarruz Zaferiyle kıyamete kadar Aziz Türk Milletinin vatanı olarak kalacak olan Anadolumuz için Kan ve Can veren Şanlı Ecdadımızı, Başta Gazi M.Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.” şeklinde tamamlamıştır.

Sıcak bölgeden edindiğimiz bilgilere göre bir grup PYD ve PKK terör örgütüne kayıtlı teröristler Sınırı geçerek Hassa ilçesine intikal ettiler aralarında kaçmayı başaran bir terörist Hassa’nın Aktepe Mahallesinde bulunan Aktepe karakoluna teslim oldu alınan istihbarat sonucu 6 terörist Ardıçlı Hacılar ve Söğüt kırsallarında görüldü bölgede geniş çaplı operasyona başlayan JÖH ve bordo bereliler teröristleri yakalamak için harekete geçti.

Bayırbucak bölgesinde Yamadi Köyü hariç olmak üzere İsa Pınar, Karamanlı, Kelez ve Sarraf köylerinin Esat ve Rus birlikleri tarafından işgal edildiğini ve 30 Bayırbucak Türkmen’inin katledildiğini ve bir o kadarı da yaralı ve kayıp olduğunun söylendiğini ifade eden Ahrazoğlu, konuşmasına şöyle devam etmiştir: “Bir yandan Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız Rusya’yla yumuşama politikaları güderken bir yandan da Türkmenlerin katledilmesini anlamak mümkün değildir.”

Ahrazoğlu, ayrıca Halep tarafındaki Türkmen köylerinin bir yandan PYD, bir yandan DEAŞ, bir yandan da Rus ve Esat birlikleri tarafından kuşatıldığını ifade etmiş ve “Türkmenlerin yalnız bırakılmaması, onlara Türkiye’nin yardım elini uzatması gerekmektedir.” açıklamasında bulunmuştur.

MHP Hatay Milletvekili Mehmet N. Ahrazoğlu, en azından, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, Türkmenlere yapılan bu zulmün kınanmasını ve bir an önce Hükûmetimizin Türkmenlerle ilgili gerekli yardımları yapmasını talep ettiğini belirterek konuşmasını tamamlamıştır.