Onunla beraber, hacı muratlardan bir üst modellere geçtik.

Renkli televizyonları gördük.

Onunla evlerimizin tadı tuzu arttı.

Telefonla konuşmak lükstü, o tadı tattık.

Ekonomik deyimleri onunla beraber daha fazla duyduk.

Enflasyonla hepimiz tanıştık ama mutluyduk.

Benim memurum işini bilir…

Bizim Küçük Turgut…

Alışkanlıkları değiştirdi.

Cumaya giden ilk cumhurbaşkanı oldu.

Dört eğilimi birleştirdi.

Kurtla kuzuyu dost etti.

Üzerine ölü toprağı serpilmiş bir milleti uyandırdı.

Ülke bir anda çağ değiştirdi.

Bugün iyilik adına ne varsa onun adımlarının sonucudur.

İnsanların ufkunu açtı, üretimin tadını arttırdı.

Modern yaşamın yolunu açtı.

Uykudaki bir millet, titreyip kendine geldi.

Özelleşme, ekonomik büyümeler bu dönemde gerçekleşti.

Ülke, en güzel siyasi yıllarını bu dönemde yaşadı.

Halkın desteği ile bürokrasiyi dize getirdi.

Sessiz çoğunluğun sesi oldu.

Anadolu insanın güçlü nefesi oldu.

Kendine güvenenleri mahcup etmedi.

Aslan gibi yüreği ile devleri dize getirdi.

Cüssenin değil beynin gücünün millete hissettirdi.

Ailesi, kendisini hızına yetişemedi.

Çoluk çocuğun hataları arada bir yıldızını zedeledi.

Gücü inancından, desteği halktan olan biri olarak engelleri aştı.

İnançlı ama cevval…

Dindar ama hoşgörülü…

Muhafazakâr ama yenilikçi…

Yeni Türkiye’nin alt yapıları o günden atıldı.

Büyük Türkiye, o günün emeklerinin karşılığıdır.

Türk insanı büyük düşünmeyi, o adamla öğrendi.

Adam gibi adamdı.

Adamın tarifini, Turgut Özal karşılıyordu.

Aramızdan aniden gitti.

Severdi sürprizleri, yine sürpriz yaptı.

Yeri doldurulamadı.

Vatandaşı gönlünde her gün büyümekte özlemi geleceğe taşınmaktadır.

Özal, Türkiye’de bir dönüm noktasıdır.

Özal’a dün kızanlar, bugün onu aramaktadır.

Dünün tonton dedesini, yeni kuşağın tanımaması büyük şansızlıktır.

Ama onun yaptığı icraatları, baba ve dedelerden dinleyebilecektirler.

O, bu milletin özetiydi.

Dindar, Muhafazakâr, Demokrat…

Ve insandı…

Birileri onu silmek istese de o, milletin gönlünde silinmemiştir.