Birinci Dünya Savaşı’nda en şiddetli çarpışmaların olduğu cephe Çanakkale cephesi idi. İtilaf devletlerinin ilk taarruzu Şubat 1915’te olmuştu. Osmanlı ordusu Çanakkale’yi öyle savundu ki müttefik orduları başkumandanı General Hamilton aylar sonra:

“İnsan ruhunu yenmek mümkün olmuyor. Dünyada hiçbir ordu bu kadar uzun müddet ayakta kalamaz. Aylardan beri gece gündüz savaş gemilerimiz mevzilerini bombalıyor. Son derece hırpalanmış Türkleri, onları koruyan Allah’ından ayırmak için başka ne yapılabilir!” demekten kendini alamamıştı.

İtilaf kuvvetleri Aralık 1915’te Çanakkale’den geri çekilmek ve boğazı terk etmek mecburiyetinde kaldılar.

Osmanlı ordusu, elinde gerekli cephane ve erzak olmamasına rağmen dünyanın en güçlü ordusuna ve en büyük donanmasına imanlı mukavemeti esnasında birçok harikulade hadise meydana gelmiştir. Bunlardan birisini de Çanakkale’de müttefik kuvvetler başkumandanı Hamilton’un rüyasıdır.

Hamilton, Gelibolu Günlüğü isimli hatıralarında gördüğü bir rüyayı şöyle anlatmaktadır:

“2 Eylül 1915: Dün gece çok acayip ve korkunç bir rüya gördüm. İmroz Adası’nda (Gökçeada) çadırımın içinde küçük portatif karyolamda yatmaktaydım. Birdenbire kendimi buz gibi sulara gömülmüş buldum. Birisi beni denizin dibine doğru çekiyordu. Boğuluyordum! İki kuvvetli elin boğazımı sıktığını hissediyordum. Bu iki el beni hem boğuyor, hem de denizin derinliklerine sürüklüyordu. Nefesim kesiliyordu…

Dehşetli bir mücadeleyle kendimi bu iki elden kurtarmaya çalıştım. Bu o kadar sıkıntılı bir boğuşma idi ki, yatağımda güçlükle gözlerimi açtığım zaman, bütün vücudum zangır zangır titremekte idi. Baştan aşağıya kan ter içinde kalmıştım. Boğazımı sıkan iki kuvvetli eli görür gibi oldum. Çadırımın içinde sanki bir hayalet vardı. Fakat yüzü karanlıkta seçilemiyordu. Bu hayal yavaş yavaş silinip gözden kayboldu. Boğazım ferahladı. Rahat nefes almaya başladım.

Çadıra bir düşman mı girmişti?.. Ömrümde bu kadar korkunç bir rüya gördüğümü hatırlamıyorum. Uyandıktan sonra saatlerce bu rüyanın dehşeti içinde kaldım.”

Bu Millet Eğilmez
Mart ayı kazma kürek yaktıran aydır.
Geçiş ayıdır.
Çanakkale geçilmez’in dünyaca tescilidir.
Türk’ün bağımsızlık sembolünün tarifidir.
Karanlıkların aydınlıklara dönüşüdür.
Mart ayı bu millet için ruhların coştuğu aydır.
İstiklal Marşı’ndan düşmanı Çanakkale denizine dökmeye kadar…
Gerçi Türk’ün her ayda kahramanlıkları vardır.
Bu millet üzerindeki miskinliği atmalıdır.
Ecdadın mirasında yemekten kurtulmalıdır.
Her gün yeni icatlar, mucitlerin kahramanlıkları konuşulmalıdır.
Zaman, dünden dersini alıp geleceğe emin adımlarla gitme vaktidir.
Bu milletin titreyip kendine gelme vaktidir.
Bu ecdat bizler için ölüme koşarak gittiyse,
Bizlerde onlara layık olmak için gerekenden fazlasını yapmalıyız.
Dünyanın en güzel toprak parçasını bize vatan diye emanet etmişler.
Bu emanete sahip çıkılmalıdır.
Muasır medeniyetler seviyesine çıkılmalıdır.
Sözün özünü biz söylemeliyiz.
Mazlumların gür sesi olmalıyız.
Ekonomi bizden sorulmalıdır.
Kurtla kuzu kardeş gibi yaşamalıdır.
İnsanlar mutlu ve huzurlu olmalıdır.
Gelecek mutlu olacaksa,
Bugünü yaşayanlar, dünün kredisini yediler.
Yarın gelecek nesil için bir şeyler yapma zamanıdır.
Torunlarımız güzel günler görecekse,
Bir şeyler yapma zamanı…
Çanakkale’de kötülükler, çirkinlik, toprağa göz koyanlar denize döküldü.
Çanakkale’de karamsarlıklar, güvensizlikler, bencillikler de yerle bir oldu.
Önümüze dönüp, bizi biz yapan değerlerimiz acilen yeşertilmelidir.
Bu milletin bir çöküş yaşama direnci yoktur.
Birlik ve beraberlik halinde asgari müştereklerde buluşma zorunluluğu vardır.
Geçmişin bütün olumsuzluklarından ders çıkartılmalı…
Yeni destanlar yazmanın alt yapıları oluşturulmalıdır.
Çanakkale yeni bir şahlanış yeni bir heyecan olmalıdır.
Binlerce kefensiz yatan vatan evladı unutulmamalı…
Onlara en iyi teşekkür etme ülkeyi daha yukarılara taşımayla mümkündür.
Çanakkale, bir devrin battığı yeni dönemin başladığı yerdir.
Güzellikler, umutlar ve gelecek Çanakkale’den dünyaya yayılacaktır.
Ecdadına layık olan nesil, mutluluğa yakın nesildir.

Ak Parti Dörtyol Kadın Kolları Başkanı Sermin Göksu, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.